Ürkek bakışlarının ardına
saklamıştım aşkımızı
Nefes nefes ördüm çığlıklarımda seni
Ummalaşan yüreğimin üzerine
Sevdamızın sözcüklerini yazdım
Üşümüş ümitlerimizi bir avuç kara sakladık
sebebini hiç bilmeden
Nereden başladı sonunu bir türlü getiremediğimiz bu masal
Kimdi davetsiz çat kapı gelen
Vuslat köprü kurdurdu
yar yüzünden gökyüzüne
Gel gel diye diye
Ve ben senin gözlerinden
saltanat yaptım yüreğime
Dışarda yağmur içimde gurbet yağmur sana düşer hasret bana
Gözlerimde ayrılıktan kalma bir duvar vuslat sana düşer firak bana
Sen ayrılık kokan bir düşte kalan
bir şiirin son mısrası olarak yaşayacaksın içimde
Günlerdir çaresizce gezdiriyorum gözlerimde hayalini
sisli gecelerde arıyorum kimsesizliğimi
ve yorgun dallarından topluyorum düşüncelerimin
Hacer'in ayak izlerinde yalın ayak koştururken toprağa karıştı
Ve kayboldu
Yitik çaresizliğim
Yokluğun içimde kanat çırpan bir kuştur sonsuzluğa doğru uçup giden
matemli bir sistir göklerde kalbimi büyüten
Olmasın artık firak
Yine gel bize bakışalım sadece
Tez geldi hicran ayrı diyardan
durmadı bir an ay ışığında
Yüreğinde gül yetişmiş çocuk
Çığlıkların öpülesi bir eylemdir
Avuçlarına sakladığın taşlar milat olacak
Kandan tahtlar kurmuş sultanlara
Çığlıkların duruşunun simgesidir
Zulumatı ta bağrından deşecek
Çok uyuyup az gülüyorlar
istemsiz bir kahkaha atıyorlar
takım elbise giyip günlük traş oluyorlar
ama az seviyorlar devlet memuru olunmadan aşık olamıyorlar
birbirlerini ihtiyaç dahilinde seviyorlar
çerezlik doyumlu sevgilerle yetiniyorlar
Ben sevgimi içimde erittim
Karanlığı sevdim hep sessiz ak günler sensiz
Sırf sen içinde yaşadın diye karanlıklar
yurdum benim
Kuyunun serinliğinden içtim
Su değildi içtiğim sendin hasretti
Züleyha neden itti bir kenara makam sahibi eşini sarayını bütün zenginliğini
Yusuf için değmez miydi
Yusuf'u gördüm diyene bir kültçe altın verdiren o duygu neydi
Amaç Yusuf'un olabilmekti Yusuf'un kalabilmek miydi
Aşk mıydı yoksa şehvet mi bu duygu neydi
Yaradan murad etmemişti kavuşmayı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!