Bırak kollarında büyüsün nazlı nilüfer
Hüzün sarmalı içinde boğuşurken
Bundan sonra ağlamak kesmez içini
Muhtehsi bakışlarda alçalırken gözyaşın
Sen artık bu yalnızlığı tek başına yaşarsın
bir hayat düşlerim şimdi
çiçekli düşler sokağında
içinde ak ve karanın çarpışmadığı
gönül işçisinin harcanmadığı
bir dağ düşlerim şimdi
içinde umuttan tepeler barındıran
Bir haziran gecesi döneceğim
içimde üşümüş bir kaç damla umutla onları sana sunacağım ve al ellerine ısıt gözlerinle
Bir daha istemeyeceğim senden gözlerini
biliyorum beni görünce üşüyorsun bir daha bakmam söz olsun
Kadın cennetten bir bahçe
Adam sahralarda kum
Kadın vakarlı duruşun simgesi
Adam dalkavuk hisler içinde
bir şiir sıkışınca içime
mısra mısra hüzün birikir
sayfaların şakağında
duyguların esrarı kalır
kalbimin derinliğinde
hasretin uğultuları duyulur
Bir tuhafım bu akşam bilinmezlerin ötesinde gelgitlerdeyim notası belirsiz bir şarkı gibi öylece dillerde dolanıp durmaktayım
Başımı ağrıtır şu gecenin sessizliği pencerelerde artık vefasız renkli hayaller yok artık
Bir tuhafım bu akşam çaresizce bocalanıp durmaktayım ve yorgun dallarından topluyorum dileklerimin
Yusuf ben seni zindandan evvel
Kalbimin derinliklerine hapsettim
dedi Züleyha
Biliyorum Yusuf, beklemek bir müjdeye yüreğini yatırmaktır dedi Züleyha
Bu akşam düşte şahmaran
Yitik aşklara vuruyor yüzünü
Sermest olmuş bedenimle
Hicranın ağırlığını taşıyorum
Gül dağının ötesine saklamıştım
Çevir gözlerini benden
tuz buz olur yoksa
şu kristal gençliğim
boşuna üşüşmesin üstümüze
gecenin koruyucusu yarasalar
ve ümit bağlanmasın bizden
Dileklerim bir kuşun kanadında
yuvarlanırcasına havalanır
bilinmezler ötesine doğru
sukutun çığlıklarının ardına
mağlup olmuş hisler içine
öylece bırakıverir kendini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!