Sahte bala hakikat dedi
Önce bir kaşık kendi yedi
Müşteri aradaki farkı bilmedi
Balcı da harama daldı efendim
Müşteri de bilmeden aldı efendim
Evimizin damına otursak her gece
Yıldızların dansını seyretsek
Ele ele tutuşup ta,
Şöyle iki sohbet
Etsek
Evimizin damına otursak her gece
Yıldızların dansını seyretsek
El ele tutuşup,
İki sohbet etsek
Bir tarafta kurbağa viyaklaması
-çocuklara- Deprem şarkısı
Okulumu seviyorum,
Deprem eğitimi alıyorum,
Daha bilinçli oluyorum,
Afetler olsun, afiyet
Çocuklarımızı her daim bilinçli yetiştirelim
Nimetlere saygıyı toplum olarak pekiştirelim
Çöpe ekmek atanları da kırmadan eleştirelim
Ekmekler çöpe gitmesin, nimetler bitmesin
Sofraya ekmeği dilim dilim koyalım
Enkaz altında mahsur kaldıysan,
Su borusu, kalorifer peteği bulduysan,
Sert bir cisimle de, vurduysan,
Elbet kurtulursun, elbet kurtulursun!
Ümitsizlikten vazgeçersen,
Elimde sihirli bir değnek olsa,
Şehirleri ovalardan bir bir alır,
Dağ eteklerine doğru çekerdim.
Ovaları da eker, diker, biçerdim…
Bu da memleketimin insanına
Aş olurdu, eş olurdu, iş olurdu.
Ne kelimeler yazılmış, ne türküler söylenmiş
Ne methiyeler dizilmiş adına
Dikkat et çarpılırsın,
El kaldırma kadına
Dünya da nimet, ahrette nimet
Siz bir şehirden, biz bir şehirden,
Çocuklar anlaşınca akraba olduk birden
Kaderde yazılmışsa, ne gelir elden
Gelin /damat uyum bekler, biz büyüklerden
O halde yardımcı olalım, iki taraf birden!
Bu nasıl misafirlik, sele serpe yayıldın,
Bir gölgelik dünyayı ebedilik mi sandın?
(handan odabaşı)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!