Dil sükûta bürünüyor,
Sözde ahenk olmayınca.
Güzel, çirkin görünüyor,
Kalpte sevgi kalmayınca.
Seven ümit ile yaşar,
Bir dost bana şiir yazıp gönderdi
Bülbülün konduğu güle benzetmiş
Güzel dostluğunu önüme serdi
Menzile açılan yola benzetmiş
DİL VERMİŞ BANA
Gözün bir dost arar iken
Selamını almaz oldun
Yarasını sarar iken
Gözyaşını silmez oldun
Dost bildiğin düşman çıkar
Eski duygularım yine depreşti
Gençliğime döndüm dün akşamüstü
Felek kapanmayan yaramı deşti
Ağlayarak ondum dün akşamüstü
Karardı bulutlar yere üşüştü
Ben geleli bir kez gülmedi yüzün,
Gidiyorum durul artık Antalya.
Ne gecen belliydi ne de gündüzün,
Gidiyorum Durul artık Antalya.
Hortum oldun, dolu oldun, yel oldun,
Bu âlemin içinde, Küre-i arz bir zerre,
O zerrenin içinde, beşer düşer her şerre.
Bencil bir yaşam için, eğer olursan kindar,
Huzur bulmak nafile, genin olur sana dar.
Kalp gözümüz açılsa idrak etsek hayatı,
Kaptırdım gönlümü şiir okurken,
Dil vurdu, sen vurma vurulmuşum ben.
Daha açılmamış taze domurken,
Gül vurdu, sen vurma derilmişim ben.
Ben kendi halinde yaşayan kuldum,
İki bin yirmi dört muştuyla geldi,
Geldi de sevinçler kursakta kaldı.
Üç gelecek derken, bizden beş aldı,
Keşke olmasaydı emekli yılı.
Ben sandım ki cepler para dolacak,
Bilirim yürekler yakan yangını,
Elden bir şey gelmez emmi çaresiz.
Yoksulu kül eder yakmaz zengini,
Dayılar nerede? Emmi çaresiz.
Evini terk etmiş bizde yatıyor,
Kaçışı yok, kırbaç puştun elinde,
Vurdukça vuruyor emmi ne yapsın
Gelmişi geçmişi küfür dilinde
Sordukça soruyor emmi ne yapsın
Su üstüne saman gibi çıkanlar
seninle olsam da seni özlerim..sözünüzün üzerine söz söylemek mi? ..özlenen olmanız dileğimle..