Kedi mi götürdü? Sen mi terk ettin?
Nereye kayboldun, nerdesin? Kuşum.
Yoksa sen bizlere küsüp mü gittin?
Nereye kayboldun, nerdesin? Kuşum.
Bütün hanemizi kapladı yasın,
(Fıkradan Şiire)
Bir varmış bir yokmuş diye başlayım
Sağı solu az da olsa taşlayım
Zamanın bahrinde bir kral varmış
Koca dünya sanki ona pek darmış
Ahir dağı dile gelsin anlatsın,
Var mı bu cihanda eşin Maraş’ım?
Şehitler bağrında huzurla yatsın,
Akmasın gözünden yaşın Maraş’ım,
Nurlara gark olsun döşün Maraş’ım.
Nasıl anlatayım nerden başlayım,
Çeşmenin hasısın Maharbi Pınar.
Seni nasıl başkasıyla eşleyim,
Sevenin sesisin Maharbi Pınar.
Her mevsim güzeldir renkli örtüsü,
Zehirli sarmaşık gülü sarmadan,
Kerem Aslı gibi yanmadan yetiş.
Gül yerine dikenleri karmadan,
Zakkum sahanına banmadan yetiş
Savda sokakları dar ve dolaşık,
Tarihten bu güne, bu günden düne,
Bizi kenetleyen bağ ol Maraş’ım.
Bizden sonrasına gelecek güne,
Atiye açılan çağ ol Maraş’ım,
O zaman durulur gözümde yaşım.
Şiir yazsan mani dizsen
Ummanlarda “sal ”sız yüzsen
Bulutlarda yaya gezsen
Mutlu olman çok zor senin
Denizlerde yatın olsa
Açtım yüreğimi haydi nerdesin?
Gönül otağıma gir nazlı nazlı.
Herkese kapalı sırlı yerdesin,
Girersen o yerde dur nazlı nazlı.
Esen kasırgayı kopan tufanı
Sinip bir köşede izledim Nazo
Deli taylar gibi dolaşan kanı
Zapt etmez yüreği közledim Nazo
Bülbülün feryadı nedense güle,
Güller bana bakıp yaprak dökerken,
Nasıl solduğumu bilirsen yeter.
Bülbüller lal olup boyun bükerken,
Nerde olduğumu bilirsen yeter,
Yüce dağlar heybetini yitirmiş,
seninle olsam da seni özlerim..sözünüzün üzerine söz söylemek mi? ..özlenen olmanız dileğimle..