aylardan Ağustos, aylardan Ağustos’un ilk günü!.hani sıradan bir gün diyeceğim ama, değil!.çünkü; devlet babanın bana layık gördüğü zamlı üç aylık maaşımı alacağım bankadan!.sabahın erken saatinde dikildim bankanın önüne!.yalnız değilim ama, başkaları da var. demek ki onlar da emekli benim gibi!.anlaşılan hiç uyumamışız, zamlı maaşımızı alacağız diye bu gece!.sabahı bekleyip, yollanmışız bankaya!.
neyse, banka kapısı açıldı, sırayla işlem fişi almaya başladık, makineden!..yahu ne akıllı makineler var bu memlekette!.insan aklı
ile dalga geçiyorlar billahi!.makinenin ağzına sokuyorsun bankamatiğini, tık diye düşüyor sıra fişin!..😀öyle kafa kağıdındaki numaranı falan yazmak yok yani!.e yani, yaşlı insanlarız biz, numaramızı ezberleyememiş olabiliriz de mi!.işte bu makine sayesinde, biraz daha aptal yerine konulmuş olarak, elimize aldığımız sıra fişi ile banka içindeki oturma yerlerinde oturup, bekliyoruz sıramızı...
beklemek kadar can sıkıcı bir şey yok!.derken, dan dan sesi ile birlikte numaran düşüyor ekrana!.kalkıp gidiyorsun, seni çağıran vezneci banka memurunun yanına...
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
"Kuşa döndü" maaşımızı diyeceğim de,
Olur ya
"devekuşu" anlar birileri
"Şükret!" der üstüne!
Örtmenim
Vezneye, bankaya gitme artık
Taşı maaşını
Hesabına "anında" geçsin
Hem ufak tefek getiri bile
"Likit fon" alırsın istediğinde nakde çevirirsin
Tamam mı?
Bu arada "aynı" dönemlerdeymişiz
Kasım, Şubat, Mayıs, Ağustos...
Sevindim..:)
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta