Ne limandı, bu deli yürek.
Geldi geçti gemiler
el sallayıp, gülerek.
Kimi kuytusuna sığındı.
Kimi gölgesinde serinledi.
Usanmadı, yorulmadı beklemekten.
Yakışır ona beklemek,
daha çok gemi var
hizmet edilecek.
Bilir limanlar,
denizleri, gemileri bilir.
Tadı biraz farklı olsa da,
her deniz birdir.
Gider gelir gemiler, denizler.
O bakar, ne fırtınalar kopacak.
Nasıl olsa sonunda,
yine ona varılacak,
odur ulaşılacak
en son durak.
Limandan limana koşan,
bu dolaşan gemiler,
anlayacaklar farklı olmadıklarını limanların.
Yeni bir gülüş,
yaratsa da heyecan,
görecek sürmediğini o rüzgarın.
Buğulanan gözler,
susan diller,
yok olan,
kaybolan hayallerdir
şimdi elinde kalan.
Bakar, kuytu kıyısından,
bakar giden gemilere.
Merak eder
ne olacaklar diye.
Kaybolur giderler.
Dönenler de olur.
Yol yorgunudur bedenleri,
taşıyamazlar.
İkisi de, üzer bu yaşlı limanı
Almıştır dersini, susar.
Kayıt Tarihi : 25.9.2012 21:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gitme dedim. Dinlemedi gitti. Bana söyleyecek söz bırakmadı. Yıllara meydan ökuyan bir liman gibi duruyorum yerimde. Gelen gemilere hizmet aşkı var hala içimde. Bu liman, gemiler; bu deniz, dalgalar, herkes birbirini bilir, tanır. Bazen, zevk için, biri diğerini kızdırır. Kızdım, İskele babasının kuytusunda sırıtan dalgaya. Başladım bağırmaya: “Mutsuz olan gider. Başka yerlerde, başka şeylerde gözü kalan, oraları merak eden gider. Yanaştığı limanda değilse gözü, hep sonraki limanlarda ise, gider. Bunlar, sadece kendilerinin gidebileceğini zannederler. Limanların da gideceğini, hiç akıllarına getirmezler. Yanaştığın liman da gidebilirdi uzun yıllar önce. Ama limanlar bilir. Deniz, denizdir. Tuzu biraz farklı olsa da, her deniz birdir. Anlayacak gemiler de değiştirdikçe, farklı olmadıklarını limanların.” Yol yorgunudur limandan limana dolaşan gemiler. Taşırlar yorgunluklarını, birinden diğerine. Önceleri hoşuna gider. Farklı bir gülücüğün çekiciliğiyle, denizi yara yara yönelmek başka limana. Sonra, sonra yorar. Azalmaz artar yorgunluğu. Çözümsüzlükler dünyan, yakanı hiç bırakmayan vicdanın yazar alnına suskunluğu. Limanlar bunu bilir. O yüzden gitmezler. Gözlerler gidenleri sessiz sessiz. Neler yaptıklarına, ne olduklarına bakarlar batan güneşe karşı uzanan kıyılarından. Çoğu dönmez. Kaybolur gider. Pişman olup, geri gelenler de olur. İkisi de, üzer bu yaşlı limanı. Onun için susar. Almıştır artık dersini.

kaleminize sağlık...
TÜM YORUMLAR (8)