Lilya'ya Mektuplar III

Lilya'm,
Bu gün sensiz,
79'uncu günüm.
Hapishanenin duvarlarına sonbahar resimleri astım,
İçeride mevsimler ancak böyle yaşanıyor sevgilim.
Sararan yapraklarıyla birlikte sonbahar rüzgarının yüzümüzü okşaması bir hayal.
Avlu izninde şansın varsa rüzgar eser, yağmur yağar, hatta şimşek çakar, dahada şanslıysan yıldırım bile düşebilir.
Gülme sevgilim,
Burda ancak böyle doğayla haşır neşir olabiliyoruz işte,
79'da doğdum ben,
Cıvıl cıvıl bir Haziran ayının ilk Cumartesi gününde.
O gün bugün nefes alıyorum.
Yaşadım mı bilmiyorum? Bunu bende soruyorum kendime,
Zira yaşadığım anlar adına düğümlendi.
Yani aslında çokta sevmiyorum Hazanı diğer şairler gibi.
Lilya'm çok özledim demek,
Neyi değiştirir bilmiyorum,
Hapishanede?
Sensiz bir hiçim demek,
Ne katar bize?
Ölüm bile terkeylemiş beni
Senin vicdanına.
Kafam hep pusuda, önümde.
Yüreğim ellerimde,
Kan damlar göğsüme.
Tek celselik bir mahkeme, suç belli,
Cezam müebbet aşk.
Lilya'm,
Görüşe gelme istemem,
İstemem o güzel yüzünü görmek.
Sonra tutamazlar beni burada.
Sen üç beş çamaşır yolla,
Azıcık o güzel böreğinden
Bide kokunu koy çamaşırlara,
Gönder biriyle,
Seni seviyorum Lilya'm.
Hasretinden burnumun direği sızlarken,
Bir ben kaldı mı aynalarda, satırlarda
Vedalaşacak bilmiyorum seninle.
Görüşürüz sevgilim,
Küçük sevgilim,
Lilya'm.

Mine Yılmaz Sevinç
05.Eylül.2022
16:35