1956'da Aydın'da doğdu. Liseyi Robert Kolej’de bitirdi. Şiir bursu alarak İtalya'ya Floransa’ya gitti. Türkiye’ye dönüşünde birer yıl Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektronik ve Ekonomi bölümlerine devam etti. 1977’de İngiltere’ye giderek Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden lisansını, Essex Üniversitesi Edebiyat Sosyolojisi Bölümü’nden master derecesini aldı. 1983'te Belçikalı ressam Patrick Jacquart ile evlenerek Brüksel'e gitti. 1983-1986 arasında burada yaşadı. 1986'da yurda döndü.
İlk şiirleri 1980’de Yazı ve Yeni İnsan dergiler ...
Dün gece sen uyurken
İsmini fısıldadım
Ve hayvanların korkunç
Öykülerini anlattım
Dün gece sen uyurken
Enis Batur'a
Ve Melquiades çok sesli yağmuru yarattı.
Platin bir yağmur.
Ve Melquiades ona Brandenburg Yağmurları dedi.
Ve Melquiades ona Brandenburg Düşleri dedi.
Sis duman için kalan Saide
Danimarkalı amcası Andersen'in elini öpmeden önce
Ustalara genç raket volesi yollar
Bir de koli Alanya çıkışlı.
Canı sıkılan balıkçılar şarkıya başlar:
'Yar bana bir eğlence...'
boynumda yağmurdan bir kolye...
ıslak taşlara oturuyorum bugünlerde...
bir siyam kedisi ve ben... pek çok şeyi geriye doğru unutuyoruz...
eski rus bir sevgilim vardı...
başka birisini göze alamam bugünlerde...
öykü safir aynalı bir salonda geçiyordu...
pirinç ülkesi
pervazlarda beliren ilk
bir erik yeşili gibi dağılan tepelere
güneş nasıl kayarsa
gölge-tarlaların üzerinden
kalem öylesine kayıyor pirinç kelimelerle
İşte Açılıyor önünde Kozmos, tafta bir gül gibi, Gül
Sen ummuyordun sana bu tayfa bir Kitab'ın verileceğini.
Bak Fırtına meleği, Anjelüs geçiyor Zeytin Dağından.
Kanatlarının altında Filosofia Hispano-musulmana taşıyor.
Kutsal zeytin yapraklarının döküldüğü bir tepede
Uzun beyaz giysili ip kuşaklı adamlar
papatya esansısın sen ve nefti
yaprakları yalnızca
ve sepalleri ve saçların
ki içinde ritmik bir hamparsun
limonciyan notası duyulurdu
floransalı bir ressam ve
gençken renkli bir cepken sevgilim
çift bıçaklı bir sevinç
unuttum diye bir şarkı
gençken renkli bir cepken sevgilim
önüne çıkan her ata binme
Susku altın tozlu bir cevap sende
Acı vermek mi istiyorsun, gizemi
Sürdürmek mi?
Gümüş bir kaptan su içip
Seni düşünüyorum
Senin altın tozlu suskunu.
İz!
Beyaz bir ülkeden çıkıp gelen ikiz!
Lacivert çarşaflara buzdan siluetini çizen sonsuzluk
ve giz, Yaklaş!
Beden nerede parçalandıysa kartallar oradadır. Uykunun
beyaz kum tanecikleri gibi dağıldığı bir gün şeffaf
merhaba
ben tahereh iran dan,lale muldur siirlerini ceviriyorum,telif hakki almam icin sairle iletisim kurmam gerekiyor,ama bir turlu adres bulamiyorum,yardiminiz icin tesekkurler