Bunu Marakeşten yazıyorum.
Majorelle Jardin bahçesindeyim.
Ah Menekşeler, türlü çiçekler.
Güzel koku yarışındalar.
Kokmayanları küstürmüşler.
Önce gözler mühürlenir
Dem'in düşeceği yere.
Bedenler mutlak bir gayede
Sancak en dilsiz tellallıktır artık.
Kac kadın yaşatır beni hayallerinde
Kac kadın düşünde görür beni?
Ben Yuselsuf güzelliğin demir bileği,
Ben zindanlara inat,
Yeşertirim çölleri ve geleceği!
Masal kaçkını gerçekler düşüyor önüme.
Derken yasak yükleriyle bir kervan sızıyor Gözbebeklerimden içeri.
Buluttan atlaslarda belki sen,
Bense hecenin sızısında,
Mutlak bir anaforun kıyısındayım.
Bir akşamdı seni dinlediğim
Umarsızca medet ummuştuk felekten.
Sen şarkılarını getirdin sevdanın,
Bense masallarını ayrılıkların.
Nereden bilebilirdim,
Tutuştuğun andır.
Elin ayağın birbirine girer,
Hangi kapıydı girilen çıkılan şaşırırsın.
Baharlar çiçeklenmiştir omuzlarında.
İnce bir ürpertidir hücrelerinde,
Bir kimliği yok aslında bu kentin.
Gelin başı gibi süslü caddelerde,
Şarkısı söylenirken ıssız yalnızlığın,
Ve selam verirken,
Boynunu bükmüş sokak lambaları.
Bir girdap çekiyor ve sömürüyor
Ne kıpti, ne molla, ne zerdüşt.
Gönül yaylasına erenlerindir.
Ey ekmek vermeyen kuhpüşt
Dünya, yokken verenlerindir !
Gece gündüz sancılar içindeydi kızanın,
ağlamaklı uyandı bazen ansızın.
Senin ak mı ak sütünle, en kılcal damarında,
kudretini pekiştiriyordu.
Ara da feryat figan ağıtlarını duydu kapıkomşun.
Af diledin belki bir ikisinden.
şiirlerinizde yoğun yaşanan duygu temesını gördüm.Bu duyguların uç noktada yaşanılması size her konuda şiirce tadında bir yaşam sunmuş.Bu duygu kaynağını merak etmemek mümkün değil.diğer şiirlerinizi okuma şansımız? Başarılarınızın devamını bekleriz..........