Kusurlu Ustalık Şiiri - Halil Işık

Halil Işık
52

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kusurlu Ustalık

“Biz sarhoşken; henüz üzüm yaratılmamıştı…” - İbn-i Fârıd (Arap şâiri)

Feride’ye…

rüzgâr, kepenklerin boşluğunu dövüyor,

kalbinin vuruşu caddelerinde,

içimin yadırganan boşluğu bu;

kocaman bi’ hiç kanıyor bende; boşluğa birike birike…

……………………………………………….

elimi ateşe değdirip, yalnızlığımı ölçüyorum,

rengim; külden öte,

yan yana değilken, yanamıyorum bile…

……………………………………………….

yalnızlığım, şimdi anlamını buldu işte,

kuşlar bile öğrendi ritmik saymayı,

aklım; mehter niyeti bi’ yürüyüşte,

aklım; bulutlara teyelli, kırık alfâbe…

……………………………………………….

kendi kirinde yıkanan nehirim,

hayatımı temize çekiyor şiirim,

acılar dize gelmeyince,

hicrân üretiyor, her yeni dize,

umudum başını eğiyor; girmek için şiire…

Tanrı’m, o büyük saatini kurmuş;

doluyor, dünyayla aramı,

düzeltmek için verdiği süre…

……………………………………………….

kırıldı, beni gerile gerile vurduğun; aşktan sapan,

sevgisiz hayat; atlayarak okuduğum kitap,

dayanmış alnıma, kurulu silah; kan çiçeği,

mutluluk; çelişkili gül yorumudur; susan yüzümde…

……………………………………………….

hanidir, sarhoş da olamıyorum,

hoş değilim; sarılmayınca, içimdeki külden evren,

mayhoşum, yüreğimi, yumruk gibi bükmekten,

iki kurşun sık şu geceye; kov beni düşlerimden,

tüfek gibi doldur içimi; kıvılcım çiçekleriyle,

patlayıp, yıldız olayım bu gece…

2 Mart 2016 Çarşamba / İstanbul

Halil Işık
Kayıt Tarihi : 8.3.2016 14:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Halil Işık