“Biz sarhoşken; henüz üzüm yaratılmamıştı…” - İbn-i Fârıd (Arap şâiri)
Feride’ye…
rüzgâr, kepenklerin boşluğunu dövüyor,
kalbinin vuruşu caddelerinde,
içimin yadırganan boşluğu bu;
kocaman bi’ hiç kanıyor bende; boşluğa birike birike…
……………………………………………….
elimi ateşe değdirip, yalnızlığımı ölçüyorum,
rengim; külden öte,
yan yana değilken, yanamıyorum bile…
……………………………………………….
yalnızlığım, şimdi anlamını buldu işte,
kuşlar bile öğrendi ritmik saymayı,
aklım; mehter niyeti bi’ yürüyüşte,
aklım; bulutlara teyelli, kırık alfâbe…
……………………………………………….
kendi kirinde yıkanan nehirim,
hayatımı temize çekiyor şiirim,
acılar dize gelmeyince,
hicrân üretiyor, her yeni dize,
umudum başını eğiyor; girmek için şiire…
Tanrı’m, o büyük saatini kurmuş;
doluyor, dünyayla aramı,
düzeltmek için verdiği süre…
……………………………………………….
kırıldı, beni gerile gerile vurduğun; aşktan sapan,
sevgisiz hayat; atlayarak okuduğum kitap,
dayanmış alnıma, kurulu silah; kan çiçeği,
mutluluk; çelişkili gül yorumudur; susan yüzümde…
……………………………………………….
hanidir, sarhoş da olamıyorum,
hoş değilim; sarılmayınca, içimdeki külden evren,
mayhoşum, yüreğimi, yumruk gibi bükmekten,
iki kurşun sık şu geceye; kov beni düşlerimden,
tüfek gibi doldur içimi; kıvılcım çiçekleriyle,
patlayıp, yıldız olayım bu gece…
2 Mart 2016 Çarşamba / İstanbul
Halil IşıkKayıt Tarihi : 8.3.2016 14:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!