vurgun
ne zaman oluyor hatırlamıyorum
zaten artık İstanbul da bana uzaktan dil tutuyor ve hatta ve hatta
dilimi yırtan bir his sağlıyor yorgunluğumun tümüne
sadece gürültü eden çocuklar etrafımda kalan
ve alt dudaklar serpilmiş su damlası gibi ak ve kırgın ensemde
vücudumla bir olan hücrelerimi yavaş yavaş kapsayan tenimi o vakit
sağır eden bir sessizlik çarpıyor.
süt içtiğim, tek vücuttan bu duygu tek ölüm
organlarımın buz mavi oluşuna uzak ilk ölüm
o gün de yeni doğan güneşle sevişiyordum karşımdaki ruh ile birlikte
sayıyordum ve sayıyordum
tek tek, kan damlarını ayak üstü
ardından soğuk bir rüzgar kapsıyordu beni
yeni serpilmiş kum misali manzaram
kustuğum zamandan beri ters yürüyorum zarlarla dolduruyorum dolaplarımı
ve artık çekmecem de doldu.
zamanında gövdemden sıyrılan zaman acısı bile sığmaz derin diplerime
artık bir rüzgar coşkusu gündüzüm
hüznümde güvercinler kapsıyor bedenimi
benliğim gökle düşlüyor hüznümün tek hecesini
saf şarkılara da sığmıyor ki artık annem de dar geliyor, sığmıyor bu kente
aramızda tek kalan bir bağ var, o da dün satılmış ve atılmış denize
iskelet
anne
aramızda kalsın birkaç gün oluyor saçımı tarıyalı aynaya bakalı
ellerimi çözdüm ama bu defa sarı hüznün ellerini kesip torbaya bağladım
ölüyorlar ve yavaş yavaş dökülüyor parmakları
morarıyor dualar, zarlar sevişiyor
bir başka hüzün konmuş dudağıma yaralı, kıyafeti yırtılmış
şaşkınlığa maruz kalan bir gölge düşü veriyor tenime an
o an ve düşü düşüme okşar, aklı korku yaratır eşeğe.
o çılgın çiçek, yarattığı korku
hala öpüşümde, istiyorum
ama söylemem lazım
kanser bir içgüdüsü deneyimde:
saati gecikmeli ayarladım suyumu tuvalete akıttım
tırnaklarımı kestim gözümü boyadım
çirkinleştim, sevdim, sevişmedim, çıplandım, hayata baktım
işenmiş bir yılan sandım sonra odama girdim, boğuldum
çıktım dışarıya, sokaklara sormadım terledim, bir duş aldım
ardından spor yaptım ve yine terledim,
sonra hayvana karşı yattım sonsuza.
adıma sordum ve az evvel anladım
birkaç gün oluyor soralı almana
bir saniye daha ve bir ömür boyu sevişemem
karşı tarafta...
intihar
Noele sövdüm, ağaçlarda asılı olan ışıklara
kafir olacağım herhalde
korkma dur! anne, yeşil kaçma
yazdığımı nihayet yazmamın altına sakladım
ardından şehir diplerime kırmızı bir ip çektim
inan
soğuk ve kar yağmıyor
ardımdan…
06-01-2007
Aysegül KayaKayıt Tarihi : 5.3.2007 16:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)