Kuşları da vurdular
Işığı güneyde emmiş kanları
Donmuş tenlerinin buzunu çözsün diye
Ve düşer düşmez soğuyup kaldı kuşlar
Neyi hızlandırabilirdi bu
Çürümüş leşlerle doldu kasaba meydanı
Ve her mavi çamaşırı bir kuş lekeledi
Balkonlara çıkarılmış limonlar arasında
Hırsla çiftleşip dururken kediler
Güneş
İnsanlara ve tarlalara dökülerek
Isıttı insanları uyanan ekinler gibi
Canlanan insanlara çevirdi ekinleri
Işıkların oynaştığı sular
Akıp gidiyordu karşı dağlardan
Kuşlar artık dağlara akıp gidiyordu...
Tahir AbacıKayıt Tarihi : 19.9.2002 05:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ne yazık ki, o sürü kuşlardan eser kalmadı şimdi...başka yerlere mi gittiler, yoksa öldüler mi demeye dilim varmıyor...
ve bugünlerde kuş deyince askerler, göç deyince sınırlar geliyor gelip çörekleniyor şurama...
kutlayarak...
Zamanla klasik fabl yerini tıpkı çağdaş ruhların bilinçaltına dönüşüp kaos cehennemine dönmesi şiirin de görüntülerini oluşturdu
Metaforlar kaygan söylenenler dağınık
TÜM YORUMLAR (4)