Başlatandı kıpırtıyı,
içinden çıkmak bilinmeyen düşler ülkesi.
İhtimallerle sevişmekten zevk alınan yer
Oysa sarıp sarmalar ruhu, toz pembesi yitik,
karanlığın korkunç abidesi.
Aşağıdan yukarıya sıçrayan bir volkanik dağ
Tepesindeki ürkütücü kukla,
taşlıyor dağı yok etme arzusuyla coşarken
Bir çeşit ölüm çağrısı.
Komut veriyor hiçliğin kulu olanından yalpalanmış beyin; panik atak.
Volkanik dağın amansız patlayışı,
titretir bedeni sadakatsizliğin esirinde
Yanan dağı yelleyip tutuşturan aşk bir tehdit, kukladan gelen
Karanlığın ödülü çaresizlik, muhtaç bırakıyor insanı kuklaya
Dört bir yandan inletiyor bir yudum şefkate susamış boğazı
Kimseler duymuyor, kimse el uzatmıyor paniğiyle yanana
Yüksek tepelerin ötesinden gelen bilinmez acı,
keyfe boğuyor kuklayı, duyuluyor küçümseyen bir kahkaha
Kendisiyle oynanırken mısır kölesi,
gökkuşağı burnunda olanı ezerken firavunlaşıyor.
Kandan göllere sahipken, yosun kokan denizleri kirletiyor.
Sırtında hançeri, boynunda zinciriyle hükmetmeye çalışıyor,
varlığın ve hiçliğin arasında hayatı iliklerinde yaşayana
Buzuldan bir parçanın ateşle dansıdır işin özü
Kendi ateşinde kül olan bir kuklanın yakma keyfidir bu..
Kayıt Tarihi : 1.1.2024 15:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Panik atak temalı bir şiir
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!