Ankara Ulus Meydanı’na uçak düşer, olaylar gelişir. Efsunda kalmış bilinenler farklıydı ama uçağın içinde uzaylılar vardı. Onu, havada izlemişlerdi. Sonra onda –uçakta- bir hayalet olayı yaşandı. O düştükten sonra bilinen tüm sakatlar ve deliler buradan türedi.
*Adam Ay’a bakıyor. Gözünü kısar, ondan aşağı ışık çizgileri indirir ve o, kuzey kutbundan ikiye bölünür. İki dilim-kanatlar açılarak yanlara, yavaş yavaş, aşağı doğru Titanik batar.
Neden tüm gezegenler, yıldızlar yuvarlak uzaktan; ışık düz bir çizgi takibetmezken? Uzaktan hem beyaz o dolunay
*Onun krater lekeleri olmasa, pekala yuvarlak ve mükemmel bir şekil gibi gözükebilirdi G.W.Bush’a da
/ey aşk
/ varlığındır beni umutlandıran
/ ve bütün uzuvlarımı kanatlandıran
/ yokluğun, umut lâhitlerinde hapsediyor beni
/ ruhsuz ve karanlık
/ kim bilir, belki de sana adıyor beni...
Devamını Oku
/ varlığındır beni umutlandıran
/ ve bütün uzuvlarımı kanatlandıran
/ yokluğun, umut lâhitlerinde hapsediyor beni
/ ruhsuz ve karanlık
/ kim bilir, belki de sana adıyor beni...
tam da şiirlerden birini bulmuşsun sevgili Özbek Uluç. evet biraz özgün gelişmişti
'Kabloların payı vardı ama otomatik pilot başkasındaydı'
Sanırım olayın düğüm noktası bu bölüm.
Özgün bir çalışmandı yine Akın:)
Sevgilerimle
aynur özbek uluç
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta