Konuşursam Biterdin
Kadın adamı sevdi,
Ama dili yoktu…
Çünkü bazı sevgiler,
Sözle eksilir, sessizlikte çoğalırdı.
Kalbi, kelimelere değil,
İçinde büyüyen sancılara sığınırdı.
Ve sevda,
Bazen sadece içini sustuğun bir yangındı.
Adam bunu bildi…
Kadının gözlerinde
İçinden taşan binlerce harfi okudu.
Ama taşıyamadı.
Sevdanın ağırlığı değil,
Kendi eksikliği ezdi omuzlarını.
Ve sustu...
Çünkü konuşursa, her şey bitecekti.
Bitenin adı sen,
Kalanın adı yalnızlık olacaktı.
Onlar...
Aynı göğün altında hiç kesişmeyen
İki yıldızdı.
Yakındılar ama kavuşamazlardı.
Birbirlerine baktılar her gece,
Ama hiçbir zaman
Aynı karanlıkta birbirlerine dokunamadılar.
Kadın,
Her sabah aynaya bakıp
"Ben seni sustukça daha çok sevdim" dedi.
Gözlerindeki uykusuzluk,
Adını anmadığı adamın adıydı.
Ve sustu,
Çünkü bazen bir kadının sustuğu yerde
Bin ömür çırpınır.
Adam,
Her gece gökyüzüne fısıldadı:
“Keşke biraz daha cesur olsaydım…”
Ama cesaret, bazen
İnsanın en yoksun kaldığı duygudur.
Ve o eksiklik,
Sadece onu değil,
Bir hayatı içten içe çürütür.
Zaman geçti...
Kuşlar kondu pencerelerine,
Kimse duymadı o sessizliği...
Ama her kuş,
Onların kalbinde birer ağıt taşıdı.
Kimi zaman bir serçe,
Kimi zaman bir kırlangıç...
Ve her biri,
“Konuşursam biter” diyerek
Sonsuzluğa kanat çırptı.
Adam bir kıtada yaşadı,
Kadın başka bir dilde ağladı.
İkisi de birini sevdi,
Ama kendilerini hiç sevemediler.
Çünkü kendini sevmek,
İtiraf edemediğin duygularla barışmakla başlardı.
Ve onlar,
Ne kendilerine itiraf edebildiler,
Ne birbirlerine sarılabildiler.
Belki de en büyük sevda,
Söylenemeyendi…
Bir kağıda dökülemeyen,
Bir mektuba sığmayan,
Bir yüreğe ağır gelen…
Sadece gözlerden kalbe yürüyen
Ve sadece susanların anlayabileceği
O anlarda gizliydi.
Bir gün...
Kadın bir şiir yazdı,
Ama göndermedi.
Adam bir şarkı besteledi,
Ama kimseye söylemedi.
Çünkü ikisi de biliyordu:
Söyleseler bitecekti…
Ama sustukça büyüdü o şey.
Adını koyamadıkları,
Ama yüreklerinde mezar taşı gibi taşıdıkları o şey…
Ve şimdi…
İki ayrı ülkede,
İki farklı kalpte,
Aynı şiirin yankısı çınlıyor hâlâ:
“Sen de beni sevdin… ama sustuk.”
Ve bu suskunluk,
Dünyanın en uzak çığlığı oldu.
Ne bir dile geldi,
Ne bir mektuba sığdı…
Sadece içten içe yandılar,
Ve adını koyamadıkları bir ayrılıkta
Kendilerini unuttular.
O kadın her sabah aynaya baktı,
O adam her gece bir yıldızla dertleşti.
Ve her ikisi de
Birbirinin adını kalbine gömdü.
Ne yazıldılar bir ömre,
Ne silindiler zamandan…
Sadece sustular.
Çünkü bazı aşklar,
Konuşulursa ölür.
Sustukça efsaneleşir…
Ve şimdi...
Ben hâlâ seni seviyorum.
Ama söyleyemiyorum.
Çünkü konuşursam sen biterdin.
– Mehmet Bildir
Kayıt Tarihi : 4.8.2025 08:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!