Kodaman Besleme Siyaset Anlayışı

➰▪️Kodaman Besleme Siyaset Anlayışı ile Neden Anlaşamıyoruz? ▪️➰

12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 1983 yılında yeniden askeri darbenin sivil darbe ile devam yılları başladı.

Siyasi partiler yasası bir kişiye bir parti ve o bir kişinin o parti sayesinde milyonlarca insanı peşine takarak aldatma fırsatı veriyordu.

Neticede gayri ulusal olmayan bir darbenin sivil darbe süreci de ulusal değerlere ve egemenliğe hizmet edecek bir niyeti ve ahlakı yasal ölçü açısından yaşatması mümkün değildi.

24 ocak ulusal kamu ekonomisine son veren liberal soygun ekonomisi için bizans sermayesi büyük reform demiş kitle imha silahı medya ile kamu kurumları devlete ve ulusa yük diye paraya kendini satan gazeteci yazar aracılığıyla tarihin en büyük talanını yapmak için Türk ulusu aldatılıyordu.

1983 seçimlerini nakşibendi tarikatı müridi Turgut Özal kazandı.

Darbeci Kenar Evren kendi desteklediği Turgut Sunalp'i kazanır sanıyordu.

Kenar Evren'e emrine emadeyim diyen bizans sermayesi medyayı fonlayarak 24 Ocak kararlarını mason Süleyman Demirel ile birlikte imza artırdıkları Turgut Özal'ın iktidar olması için toplumu medya ile yönlendirme yoluyla iktidar yaptılar.

Benim memurum işini bilir ilk çürüme olarak tarihe bir tarikat müridi aracılığıyla geçti.

Bu zihniyet daha sonra sosyal devlet politikası adı altında bugün ki tek yetkiyi iktidarda tutacak bir sistemi devreye soktu.

Fakfukfon adı altında fakir fukarayı destekleme fonu kuruldu.

Uzatmıyorum.

2002 yılında bu fakfukfondan destek alan insan sayısı bir milyon yedi yüz bin insan kadardı.

Bugün bu sayı yirmi milyonu geçti.

Tek yetkiyi ayakta tutan kitle bunlar. Oy karşılığı yardım.

Sosyal devlet anlayışına karşı değilim yalnız bir tek yetkiyi iktidarda tutan güç olmasını da kabul edemiyorum.

Fakir ve yoksul sayısı yirmi milyona çıkmış, ülkenin ulusal gelirinin yüzde seksenini çebe indiren ise yüzde on bir kodaman sınıf. Tudiad, müsiad vb holding ve aşırı büyümüş ulusal tehdit üreten bankacılık, enerji, teknoloji, gıda vb büyük sektörlerde yerli veya küresel tekel soyguncu zihniyetlere devrimle kamulaştırma yapılarak hukuk içinde son verilecek.

En başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere yardıma muhtaç insan sayısını yirmi milyona çıkartıp bunları bu yardım karşılığında üzerine bir iktidar düzeni kurarak özelleştirme talanı ile de kodaman besleyen bu soygun düzeni ile ilgili tek bir politikalarının olmamış olması insanı üzüyor doğrusu.

Bunu yazan dile getiren gazeteci yazar da yok denecek kadar az.

Sosyal medya gazeteciliği para kazanmak üzerine öne çıkan gündem gazeteciliği olduğu için vatanın, ulusun sorunlarına çözüm üreten bir anlayış olamıyor.

Mevcut düzenin çarkına su taşıyan alt taşeron gazeteciliği yapıyorlar.

Tek yetkiyi sadece fakir fukara sayısını artırdığı için bile iktidardan indirmek mümkün iken Türk ulusunun ırk ve mezhep olarak bölücülüğünü üstlenmiş bizans sermayesi taşeronu küresel baskı araçlarının bizi yem olarak görmüş olmalarını toplumun görmesini sağlamak için kitap ile bu zihniyete muhtıra verdim.

İktidar ve muhalefet birlikte esaret altında oldukları için bu düzen değişmiyordu.

On yılda çok büyük bir sarsıntıyı tufan devrim yaşatarak başlattı. Cumhuriyet Halk Partisi yeni yeni kendine geliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi üye olsun olmasın herkesin tek partisidir.

Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi devrimi olup kimsesizlerin kimsesi devletin olanaklarını iktidarda kalmak birde Cumhuriyeti yıkarak veya ulus yapımızı bölerek üzerine bizans şer imparatorluğu kurmak gibi bir niyeti suç üstü ettim ve devrimle sonu geldi.

2071 hedefine benden başka yüksek bir itiraz sesi yükselten neden çıkmıyor?

Bunlar bu ülkeyi bu sebeple yönetemez hale geldiler.

Soygun ekonomisinin tek çaresi kamulaştırma yapmak, toprak ve insanı iyileştirme politikasıdır. Bunu da devrimci bir anlayış yapabilir. Bunu yavaş yavaş Cumhuriyet Halk Partisi yapacak seviyeye gelecek. Yurttaş bilinci uyanış ile zorlayıp getirecek.

Bir bizans bankası meselesi değil bu mesele. O bir vesile. 12 Eylül tokadı.

Mobbing Bank Türk Fırtınası diyor ki bu dava asrın davası olup Nutuk devamı olarak yazılmış bir kitaptır ve yarım kalan devrimi kaçınılmaz evrensel bilinç ve metafizik etik ahlak anlayışı titreşim frekans gücü ile tamamlanacak.

Mustafa Kemal Atatürk yeryüzünün huzur devrimini yaptı. Bunu bozmaya kalkanlar kaybetti.

▪️Önder Karaçay ▪️