Aklımdakileri yazmak için açtığım beyaz ve saf bu word sayfası gibi olmasını isterdim her şeyin. Ancak dokunduğum her tuşun beyazı biraz daha siyaha boyadığını görüyorum. Anlıyorum ki zaman her şeyin ilacı değil aslında.
Yarının kararını vermeye çalışırken bir ömrün kaygısını çekmek ne acı!
Birkaç zerrenin elinde oyun hamuruna dönmüş hayatımızın bir yarını yok oysa.
Bir yelkeni bile olmayan hayatımızın fırtına girdabında çektiği can sıkıcı çaresizliği bizi o sahilden bu sahile atıyor. Günlerden Pazar. Sokaklarda insanlar güneşe tutunuyor. İstanbul yolları istif istif insan kaynıyor. Birileri hayata göz kırpıyor, birileri çoktan gitmiş bile.
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta