Ahey Ahey!
Çalışkan, sabırlı bir adam...
Yorgun, öksürüyor usulca, telefondaki arkadaşına.
Yaşamı kendine değil, başkalarına adamaya çabalarken
savrulmuş zamanın içine.
Peki neydi aranan?
Sükse mi?
Kazanç mı?
Övgü mü, prestij mi?
Yoksa dimdik bir duruşta
terbiyenin asaleti mi saklıydı?
Ahlâkın derin manasında,
beklentisizce bekleyenlere
mağrur bir cevap mıydı o adam?
Mücadele vardı elbet,
üreme içgüdüsü,
sonsuzlukta bir iz bırakma çabası...
Toprağın bağrından, etten-kemikten bir var oluş çığlığı.
Belki de “hepsi” derdi,
bir soranı olsaydı...
Etrafı kalabalık,
ama kalbinde tek bir soran yoktu.
“Yok ki tek bir soranım,” derdi
binbir lanetli sitemle.
Yazık ki sitem bile
uzak bir kelimeydi ona.
Belki de açgözlülüktü onu yoran...
Kim bilir?
Sorsan adama:
“Kimse bi bok bilmez,” derdi.
Derdi, ama içten içe bilirdi:
"Kimse fark etmek istemez
iç kıyılara vuran
sessiz iç kaygıların hizaya duruşunu."
Hayır, kayboluşu bundan değil,
susuşu,
kısık kısık öksürüklerle
gömülme isteğiydi sadece...
Peki neydi aranan?
O ihtiyaç duyulan kişi olmak mı?
İşte bu şiir,
O aranan kişi olma hayaliyle yazılmış tüm metinlere,
ve şimdi O Metin’e...
Herkes çabalar delice
O kişi olabilmek için.
Ama kişi erdiğinde Kendine,
Ancak o dêm durulur hikâye,
Ancak o anda donar zaman
tam da olduğu yerde.
Hepsi bu.
Gulê
Bahar AdaKayıt Tarihi : 23.4.2025 09:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!