Taşplağın Başında Büyüyen Çocuk
Uluköy’de, Kürt Nebi’nin oğlu Küçük Durmuş Aydın, Kazancı’nın kuytu bir köşesinde, taş plakçaldan dönen türküyle büyüdü. İlk ana sütüydü bu: Nida Tüfekçi’nin “Gine bir hal oldu ben özüm özümə” diyen sesiyle tanıdı dünyayı. Neşet Ertaş’ın “Döngel Zeynebim”i her çaldığında, çocuk gönlünde bir zeytin ağacı büyürdü. Müzik onun için dil değil, damar oldu. Kasetten değil, karacadır kaşların ferman yazdırır diyen göçerlerden öğrendi türkü denen sırları.
Evin önünden geçen Tozlu’ya doğru göçen koyunları saydı. “Me – mee” seslerinden notalar ördü. Koyun kuzunun diliyle çanda ses, kavalda nota oldu. Öttü Asar yelinde, aktı Uşmungar suyunda.
📖 Askeri Bandoda Uluköylü Bir Yörük
Kavalı kamıştan değil, göğsünden yonttu. Astsubay bandosu sınavına girdiğinde ne nota bildi, ne solfej. Ama bir “Bozkırın Tezenesi” vardı içinde, o tezeneyle tellere bastı.
Dönüş yolları kapalı,
Kara otağ içindeyim;
Yerde de kara bir halı...
Çok şey var ki geride kaldı
Nice sisli-sevgili yüz
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta