lüm 41: Göç Yolu – Beş Saatlik Sessizlikte Taşınan Kadınlık
Yayladan köye dönüş, bir yolculuk değil—bir vedadır. Beş saatlik yürüyüş, sadece mesafe değil, bir kadının bedeninden taşınan hafızadır.
Kadınlar sabah erkenden çıkar. Sırtlarında çocuk, ellerinde helke, gölgelerinde sayvantın kokusu. Ama en çok da taşın, yelin, susuzluğun içinden geçmiş bir sabır.
Yol boyunca konuşulmaz. Çünkü bu yol, sözle değil, ayakla anlatılır. Her adımda bir hatıra, her taşta bir sancı.
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta