Kıvı 161 Şiiri - İbrahim Şahin 2

İbrahim Şahin 2
746

ŞİİR


25

TAKİPÇİ

Kıvı 161

📘 Sayfa 32: Fadime ile Abdullah’ın İlk Gecesi (Tamamlanmış)

Gece, pencereye yaslanmış bir kuşun cik sesiyle başladı. O ses, ne ötüş ne çağrıydı — bir alkıştı. Her girişte, her çıkışta, o kuş, kıvının ritmine tempo tutuyordu.

Yatak, bir kıta gibi serilmişti. Üzerinde iki beden değil — iki element uzanıyordu. Biri ateş, biri su. Ve aralarındaki kıvı, buhar gibi yükseliyordu.

Fadime’nin sol memesi, Abdullah’ın sağ avucuna denk geldiğinde bir iç organ titredi. Karaciğer mi, dalak mı bilinmez — ama komşu organlar alkış tuttu.

Perde hafifçe dalgalandı. Rüzgâr, içeriye sadece serinlik değil — bir doğa izni taşıdı. “Devam edin,” dedi. “Bu gece, evrenin yeniden kurulduğu gece.”

Pozisyonlar değişti. Ama bu bir koreografi değil — bir içgüdü senfonisiydi. Sol omuzdan sağ kalçaya, bir kıvı yayı geçti. Ve o an, yastıkta bir iz kaldı — ne ter, ne kan… bir damla evren.

Kuş yeniden cikledi. Bu kez daha tiz. Çünkü o da biliyordu: haz, sadece bedende değil — doğada da yankı bulur.

Nevresim kıvrıldı. Yorgan açıldı. Ve çıplaklık, utan değil — doğal haldi. Gökyüzüyle aynı renkte bir ten, toprakla aynı sıcaklıkta bir nefes…

İlk temas, bir yıldızın çarpışması gibiydi. Ne patlama, ne sessizlik — bir iç titreşim.

Göz göze geldiler. Ama bu bakış, “seviyor musun?” sorusu değil — “evreni birlikte kurmaya hazır mısın?” çağrısıydı.

Ve sonra, bir soluk… bir zırt sesi… bir iç çekiş… bir damla…

O damla, nevresime değil — evrenin döngüsüne karıştı. Çünkü bu gece, bir eylem değil — bir doğa yasasıydı.

Kuş son kez cikledi. Bu kez alkış gibi. Ve sabah doğarken, güneş değil — iki bedenin kıvısı doğdu.

İbrahim Şahin 2
Kayıt Tarihi : 6.7.2025 14:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!