Bu yaz geçti geçiyor bak geliyor sonbahar,
Sararan yapraklarda gelen kışın hüznü var.
Düşmez sarı yapraklar direnirler dallarda,
Hırçın esen rüzgara direnemez sonunda.
Bu tabiat kanunu bizleri anımsatır,
İlkbahar,yaz,sonbahar,kış sa ömrü karartır.
..
Boşa Sevmedim
Dünyama cehennem olasın diye sevmedim
Kara kış edesin dünyamı
Kara kış gibi soğuk duygusuz
Olasın diye sevmedim
Dünyama cennet olasın diye sevdim
Baharda rengarenk açan çiçekler gibi
..
Yine bu akşam teslim aldı beni bir kış
Yollarımı kesti şu korkunç fırtınalar
Sabahı olmayan şu gecelerde
Bir yağmur olur bir tipi bir kar
Hayallerim bir su gibi ak ve berraktı
Düşlerim vardı bölünmemiş parçalanmamış
..
kış avanaktır, önce onu bulur soğuklar
onca mevsim arasında, önce onu bulur savaşların en hası, ekmek kavgası
koca şehrin giyindiği gelinlikten nefret etme sendromu,
garibanı unutan Tanrı kimindir sokakta?
kimin Tanrı’sı babasıdır İsa’nın?
Kış ayırımcılık yapar insan arasında...
Ben başkayım. Tüm hayatım bir kardelen gibi,
..
Hazana döndü mevsim, yeşiller sarardı bak,
Kömür gibiydi saçım, şimdi aktan daha ak,
Döküldü dökülecek, dallarda sarı yaprak,
Bundan sonra bahar yok, kış çökmüş üzerime,
Güneşe hasret beden, kar yağmış her yerime.
..
Kader dedik
İyiye, kötüye her şeye
Topu kadere attık
Çekildik hep köşeye
Zıpkınlanırken kalbimiz
Bir balina gibi çile denizinde
Kader güldü yine
..
Karlı bir kış günüydü,
Unutulmadı gitti
Lapa lapa yağan kar ve simsiyah bir çift göz..
Daha bahar gelmeden elimden uçup gitti
Isıtırdı içimi aşkından düşen her köz.
Alev alev yanardın, eritirdin buzları
..
Sonbahar geldi rüzgarlar esiyor,
Sensiz geçen günler ıstırap veriyor.
Sonbahar geldi kuşlar göçediyor,
Sensiz bedenim ağır ağır çöküyor.
Sonbahardan sonra kış gelir,
Hasretin beni hergün tüketir.
..
(K) ar,soğuk,yağış sende yer bulur,
Kış olmasaydı bilemezdik bunları.
Canlıların çoğu yuvasına sokulur.
Seversin kar ile oynanan oyunları.
(I) slık çalar gibi soğuk rüzgar eser,
Güneş erken gider sanki bize küser.
..
Farklı mizaçlı dört kardeş gibi
Olur muydu bu tat tek olsaydı
Ayrı ayrı her mevsimin özelliği
Dokusu/kokusu ve soğu/sıcağı
Âlemin raksıyla olur mevsimler
Mevsimlerde oluşur güzellikler
..
Sevgi kalpte, nakış nakış
Bir ziyâdır tatlı bakış
Öfke verir her kaş çatış
Ömrümüz olmasın bir kış
Mutluluk uçmak gibidir
Sevdâya koşmak gibidir
..
kaç kış zemheri ayazlar gördü dal ve gövde
bir bahar olurdu gelişin bilmedin
çiçek bile açardı tomurcuk tomurcuk
cılız dal yaprak yaprak sana bakardı
ayazda konardı bir minik serçe
yaz gibi ısınırdı gece,bilmedin ve gelmedin
bir bahar aşkına kaç kış bekledim,bekledim
..
Kaç kış daha dayanabilirim
bu sensizliğe.
kaç kış daha kalın giyindiğim halde üşürüm.
ellerim üşür, yüreğim üşür
ah be sevdiğim nasıl bir gidiş bu kadar üşütür.
kaç kişilik gittinki benden
hala seni düşündükçe üşürüm...
..
Hey! Ağaç sen eli kolu bağlı kaçamaz felçli bir konumda
Ben ise kör duymaz kaçamaz konuşamaz tam lalında
Ve sen lazım olduğunda döker elbiseyi çıplak göğüs gerer kış soğuğuna zemheriye
Ve üstüne üstlük yine bir şey yapamazsın gelip üstüne pisleyen serseriye
Meyveni yer meçhuller, yetiştirenler yemez sen trene bakar gibi bakarsın acılarla yazın
..
Unut beni güzelim,sen baharsın bense kış
İnankı cok başkadır,ilk sevgideki bakış
Kalmadı bende artık,o kakpten kalbe akış
İnanki çok başkadır,ilk sevgideki bakış
Baharla hazan asla,gelemezler yan yana
Ya yaz vardır ya da kış,mevsimlerden arada
..
Ömrümün hiç bir deminde,tatmadım ben baharı
Neyleyim kaderde varmış çekmek hep ahuzarı
Aşk girmeyen şu gönlümde,esti hep kış rüzgarı
Neyleyim kaderde varmış,çekmek hep ahuzarı
Bitmeyen kış mevsimiydi,geçen bütün yıllarım
Kimseden etmem şikayet,kaderime ağlarım
..
Madem sen ben oldun; ben de sen oldum
Yaz geldi yandım,kış geldi yağanlarla soğudum
Gittiğini duyunca kış zamherisinde bile kavruldum
Bu kadar canla başla hayat içinde yokoldum...
Yürüdüm yoruldum durgun ağaçlara sokuldum
..
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!
..
Eski bir kulübe bir aileye mesken olur, orada aş olur orada yere serilirdi yataklar, güneşin doğuşunu da batışını da çok iyi bilirdi aile toprakla doğup toprakla yaşanırdı bu diyarda, daha henüz sigaranın ne olduğunu bilmeyen çocuk ellerindeki ziftin acı tadıyla tanışır yediği yemek dahi zehir tadını alırdı, ellere sinen tütün kokusu aylarca yıkamakla dahi tam çıkmazdı keza koku çıkmadan tekrar eller tütün tutar işlerdi.
Daha henüz alfabenin a harfini bilmeyen çocuk tütünün harflerini ezberlemişti, bebeklik devresini atlatan her çocuk mutlaka tütüne bulanır kâh yaprak dizmeye kâh tütünü yerden toplamaya yardım ederdi büyükler ise baharda yapılan fidan ekiminden sonra fidelerin tarlaya aktarılması için karık çekip fideleri diker daha sonra çapalanan tütün yaz boyunca defalarca yaprak yaprak toplanıp ipe dizildikten sonra kurutulurdu, tarlada tütün toplama işi bitince kasabada yaşanan evlere dönülürdü.
Acıydı tütün zahmetliydi daha henüz toplanmış tütün satılmadan yeni yılda ekilecek tütünün hazırlıkları başlardı tütünü toplanan tarla ilk yağmurlardan sonra evin erkeği atla sürer ve bu iş kış boyunca birkaç defa tekrarlanırdı henüz traktör zirai araçlar gelişmiş değil birçok iş insan gücüyle yapılırdı bir yandan toplanıp kurutulan tütün balyalanıp satışa hazır hale getirilirdi.
Artık kış iyiden iyiye kendini hissettirmiştir tütünde başka geliri olmayan aile yazın hazırladığı zahire ile yaşamını sürdürür kısıtlı bütçesiyle zaruri ihtiyaçlarını karşılardı linyit kömürüyle tanışmayan çok aile vardı ısınmak için dağa oduna gidilir, evlerde gaz lambaları yakılır ve onun ışığıyla oturulurdu, geceler ve sohbetler uzundu, okula giden çocuklar gaz lambasının ışığıyla ders çalışır genç kızlar kurdukları yuva hayalini yine gaz lambasının ışığında yaptıkları çeyiz ile süsler gergef gergef alın teri dökerler, delikanlılar askerliği iple çeker adeta askerden sonra kuracakları hayatın hesaplarını yaparlardı kimi babasıyla birlikte toprakla yoğrulur kimi bir meslek edinmek için çalışırdı henüz birçok evde radyo dahi yoktu geceleri sinemalar dolar taşar çocuklar sokaklarda çeşitli oyunlar oynar eğlenmenin yolları aranırdı.
Tütünü almak için uzmanlar dolaşır ürünü sınıflandırırdı piyasanın açılması heyecanla beleyen üretici alın terinin emeğinin karşılığını alıp almadığını bilmeden verilen fiyatlarla tüccarlar ve tekel kurumu arasında tercihini yapıp tütününü satıp parasını aldığında o gün sanki yeniden başlardı hayat belki rutin bir yaşamdı ama yapılacak başka bir şey yoktu acıydı tütün elleri tütün kokuyordu.
..
Güne gün yaşayanlar, düşünmezler yarını,
Karşılıksız sevenler, bil ki canından bıkar.
Aşkla tutuşan yürek, artırırken harını;
-Her güzel bir yürekte, aşk ateşini yakar;
-Üzülme deli gönül, her kış bahara çıkar.
Bakarken yıldızlara, gözler dolar çağlarım,
..