1. Bölüm
Topuklu kırmızı pabuçlarımla, kesme taş sokaklarda yürüyüp, tek katlı, basık ve dış cephe boyalarının dökülen kerpiç evlerinden geçip, yokuşu tırmanırken vakit hayli ilerlemiş olmalı ki gitmek vaktiydi.
Lakin nereye gittiğini bilmeden yürüyordum. Sokaklar boyu ebediyetin yüreğime değen sesiyle...
Nedenini bilmediğim ve kendime bile soramadığım beynim ve kalbim dış dünyaya küs, yeis ve kırgın. Fakat içimdeki sese kulak vererek o derece hissi ve fikri faaliyet heyecanıyla dizlerimde takat kalmadan mütevazı bir halde yürüyordum.
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık




Can baba aşkı benzetmiş pabuca...Siz de hayatı giydirmişsiniz kırmızıya...
Fazla şık kalmamış mı ortamda...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta