Buğulu bir camın arkasından bakarken gözlerin.
Kalbimin ortasına bir ok gibi saplanıyor sözlerin.
Nasıl böyle nankör oldu beni kucaklayan ellerin.
Taktığın maskelerden hangisiydi senin yüzlerin.
Bin bir surat içinden çok zor artık seni tanımak.
Geldiğin yüzle gitseydin kolay olurdu hatırlamak.
Nefret ettiğim huyumdu seni her gün kıskanmak.
Sen gidince kalan tek seçenek yokluğuna alışmak.
Senden sonraki gülüşümde duvara çizik atacağım.
Bazen de çiziklerin karşısında oturup ağlayacağım.
Belki de bir aya kalmaz duvarın canına okuyacağım.
Sonra duvarı boyayıp seni hafızamdan kazıyacağım.
Sende bileceksin unutulmanın ne demek olduğunu.
Aklına getirecek düşüneceksin nasıl unutulduğunu.
Görmeyecek artık gözlerin papatyaların solduğunu.
İp boynunda ama kimse anlamayacak boğulduğunu.
Manşet olacaksın gazetelere kim bu kadın diyecekler.
Gelip mezarının baş ucuna kırmızı karanfil dikecekler.
Hayatında hiç görmediğin insanlar gözyaşı dökecekler.
Seni orada tek başına bırakıp, sevdiklerine gidecekler.
Kayıt Tarihi : 1.6.2019 21:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
fizikciahmetinsiirleri.home.blog

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!