Kırıldığın yerden...
Kırıl git.
Ama bu defa,
öyle usulca, öyle sessizce değil…
Sana ne yaşattılarsa,
içinden geçen her şeyle birlikte git.
Arkanda ne bir iz bırak,
ne de bir ihtimal...
Çünkü bazı yollar,
bir kez dönülmez yürünür.
Ve bazı insanlar…
Bir kez affedilmez kırar.
Sen kalbini koydun ortaya…
İçten, saf, koşulsuz…
Kendin gibi…
Tertemiz.
Ama unuttun...
Herkes senin kadar güzel bakmaz.
Herkes senin kadar sevemez.
Ve bazıları,
dokunduğu yeri iyileştirmez;
aksine… seni,
en zayıf yerinden bölüp… parçalar.
Şimdi…
Kırıldığın yerden kırıl.
Ama bu sefer yıkılma.
Aksine…
İçinden doğ, bir daha.
Bir yanın eksik mi kaldı?
Tamam.
Ama eksik kaldığın yerden…
daha güçlü başla yeniden.
Çünkü sen…
her defasında yeniden toprak gibi doğan bir
ruhsun.
Ve onlar bunu…
asla bilemeyecek kadar sığ,
asla hak etmeyecek kadar yabancıydılar
sana.
Kırıldığın yerden kırıl git…
Ama bir daha dönme.
Çünkü döndüğünde bulacağın hiçbir şey…
bir zamanlar bıraktığın gibi olmayacak.
Ve sen artık,
eskisi gibi sevmeyecek,
eskisi gibi susmayacak,
eskisi gibi…
affetmeyeceksin.
Bu bir vedaysa,
olsun.
Senin kalbinin kıymetini bilemeyene…
Varlığın bile fazla zaten.
Git.
Kırıldığın yerden git.
Ama gidişinle,
kendini tamamla.
Ve sakın unutma…
Bazı yaralar, seni yıkmak için değil...
İnsana dönüşmen için açılır.
Kayıt Tarihi : 7.8.2025 16:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kırıldığın Yerden Git
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!