bırak
koltuğunun altından
ayaklarına sürünerek geçen
her yaratık
bırak
kendi içinde çırpınan
Alsancak garı'na devrildiler
Gece garın saati bela çiçeği
Hiçbir şeyin farkında değildiler
Kalleş bir titreme aldı erkeği
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
Çantasını karısı taşıyordu
Devamını Oku
Gece garın saati bela çiçeği
Hiçbir şeyin farkında değildiler
Kalleş bir titreme aldı erkeği
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
Çantasını karısı taşıyordu
Kırılmak güzel demek. şimdi düşündüm de sanırım güzel; ışık kırılınca renklerine ayrılır...kabuk
çatlayınca çekirdek filize patlar....
Ama ACI... onu sindirmek... her zaman kolay olmasa bile zor....Belki engin olmak gerek, ermiş olmak , yunus olmak gerek.... akan nehir olmak...gürül gürül çağlayan suyun sesi yarıp geçmeli karanlığı ... beynin suyun sesinden başka ses duymamalı.. kırılganlığın acısını alıp götürürken sen yediveren gül gibi renklere ayrılmalısın... Güneş asırlık eski güneş, ama her doğan gün yeni.....
şiir çok güzeldi, kutlarım.
Tebrikler..Severek okudum.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta