her adım başı yeni bir yol
her çarpışı ayaklarımın moloz taşlara
yüreğim sızım sızım
daha da güçleştiriyor nefes almamı
sağrımdaki sancılar
belki bir diken
belki bir çivi ucu
pek acıtıyor göğsümün sol yanını
yeni sürülmüş
ve yağmur emmiş bir tarlada yürür gibi
zor kaldırıyorum ayaklarımı
bastığım yerden
ara sıra dilimin ucuyla
mırıldanıyorum
o eski türkülerden bir şeyler
gün olur avuç avuç su içer
gün olur çizmeyle su geçerdim
daha dün gibi
sönmeye başlamış bir mum gibi
cılız ışıklı
belleğimde belli belirsiz
anılar uyanıyor şimdi
çok gerilerde kalan
o güneşli yaz günlerini hatırlıyorum
yemyeşil çayırları, bayırları
yüksek dağlar
düş kadar güzel o dünyayı…
hey gidi güzel günler
hey
yoruldum yokuş yukarı sevdalardan
yokuşların dar, puslu, ayaz vurmuş taşlarından
yol kenarlarına dizilmiş
çıplak kimsesiz
elektrik tellerine çarpan hikayeleri dinlemekten
ah bakın taş beton duvarlarım
yüreğim gibi ayakkabım de aşınmış
ellerim pütür pütür
tıpkı, göz yaşlarımın altında
ıslak kirpiklerim gibi
hani bir durak bulsam soluklanacak
ciğerimden alev yeli gibi çıkan
tık nefesle
gelmişine geçmişine sayıp
dinleneceğim belki
kalmadı
ne yokuş yukarı sevdaların bir durağı
ne de uslanmaz arsız gönlümün
kırık bir notası
redfer
Kayıt Tarihi : 6.7.2025 01:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!