Kir ve leke aynı değil,
Çamaşırcılardan öğrenmedim,
Allah kalbi anlattırdığında peygamberlerine
İncilere gebe istiridye ölümlerine fetva asılmamış
Olsun küpeler çok şık taçlar bulut beyazı
Yeryüzünün tahtları arşdan daha kesin
Hüküm yalnızca kralların değil,
Çekiç ve ekmek tek yumruk, tek kalp.
İzmihlal bakışlı dev yürüyor tek ev istiklal
Aşk anlatacak şairler aranıyor
Gazeteler artık okunmak için değildir
Belki kefen öncesi örtü kim bilebilir
Kapatılan kapılar, ayrılışlar
Ben mezarıma kendim indim,
ardımda kalan ne olabilir?
Kalbim incisiz, başım taçsız
Bir dev değilim kavgam ekmek için değil
Soluklanmak istiyorum Tanrım,
Şeytan ile İnsan aynı değil.
Çocuk olmaktan yorulurmuş insan
Yaprak daldan, dal ağaçtan yorulduğunca
Hep güzel kalan gökyüzünü bulur
Gelmeyen haberlerde saklanırmış kuşku
Bana dokun sevgilim kendimi tutayım
Karanlık ile gölge aynı değil bunu öğreteyim
Çıldırmış taşlar, put olmaktan korkuyorlar
Yorulmak bu değil çok ileride bir yer var
Daha gülmeyeceğimi söylemedim
İki karga, bir arpa ve bir de göz
Rızkını unutmuyor ölüm
Vatan yahut can aşkına sevapmış savaşlar
Sahipsiz odalara rezervasyon yaptırdım
Cennetten uzak olabilir yeter ki cehennemden olmasın
Kimseye sevap tavsiyem yok
Şeytanı üzmeyeceğime söz vermedim
Bana dokun içim sisli boğaz
Gemiler bekleniyormuş rıhtımlarda
Nuh çok uzakta sevgilim, kıyameti bekleyelim.
Kayıt Tarihi : 29.11.2025 23:02:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!