İnsanlık bu işte, o kadar kör ki tırnak için feda etti sağlam bedeni.
Yerin altında aradılar, oysa maden gökyüzündeydi.
Bütün bir ilgimiz, alakamız ve özentimiz zerrenin zerreye olan hayranlığıydı.
Ölüm bir kavuşma, mezarlarımız ise yuvamızın giriş kapılarıydı.
Allah insanları yarattı, insanlar da kendine tanrılar yarattı.
Yorganı tekmelemek gibiydi inancımız, soğukta yorgan gördük duayı.
En güzelinin güzelliğini bir sivilce yok etmeye yetti bazen.
Ölünce bir kurtçuğun karnında olacaktı en yüce ten.
Unutmayalım ki, toprağın üstündeyiz ama topraktan üstün değiliz.
Yaşam dolu ölülerin meydana getirdiği ölüm dolu yaşamlardadır giz...
Toprak başındakini de alır yanı başındakini de alır.
Topraktan geriye toprak kalır.
İnsan topraktan olduğu gibi toprak da insandan olur.
Yaşam bir oruç, ölüm iftar, doğum ise sahur...
O'nun size yakın oluşu,
Sizin O'na yakın olduğunuz anlamına gelmez.
Konusu O olmayan her uğraş bir yönüyle protez...
Gelecek bilinerek yaşanmaz, geçmiş de bilinmeyerek yaşanmaz.
Yapraklar nasıl hayatta kalır, basarsa kökleri ayaz.
Kuyuda olan herkes derine inmiş değildir.
Allah istediğini istediği yapar, onun gücü her şeye muktedir.
Ölüm bir uyanış ve dünya adlı bu rüyayı unutacağız.
Tüm servetin takva, hikmetin inanç, nefsin hırsız...
Olağanüstü bir şeyler arıyor olabilmenden büyük olağanüstülüklere gerek var mı?
Alıştıklarımızla konuşuyoruz, konuşamasaydık olağanüstü bulurduk konuşmayı.
Herkes eşrefi mahluk olsaydı gökteki melekler gök edinirdi yeryüzünü.
Ayaklarımız olmasaydı artardı rüzgarın üzerimizdeki hükmü.
Nasıl bir ihtişam içinde yaratıldığını gör, o isterse ateş serinletmeye başlar.
Allah’ta insani özellikler yoktur ama her insanda Allah’tan bir iz var.
Her duygu bir derya, her insanın bir damla kanı ayrı bir evren…
Görmek için göz, görmemek içinse kör olmak yetmez bazen.
Adresi olmayan bir yer burası, sinekler ve fesleğenler birbiriyle kavgalıdır.
Tanrı size kasır verecek, kandırmasın çadır.
O'nun aşkını ve ışığını hisset.
Görebilen için her saniyede gizlidir bir ayet.
Diğerlerinizin geçmişte bıraktığı artıkları hayal etmeyin.
Bu dünya sınırlı, en mutlusunun bile sonu hazin.
Bir diğerinin bırakıp gitmek istediği konumlara göz dikme.
Koşar koşar ulaşamazsın, dünya nimeti eder avare.
İnanmak kimi zaman bir kekeme, cümleyi kurana kadar başa sardığın olur.
Sen o cümleyi hele bir kur, melek getirir her bir damla yağmur.
Elimizde bir bilet hakkı var, olmasın kadere intizar.
Yüreğine Allah aşkı uğramayanın karanlığından karanlık bile korkar.
Nur ile dolmak da var nar ile yanmak da, bil nefis denen muhannesi.
Allah için her şeyi feda edebil, o ki fedakarlık duygunun sahibi.
Şeytana kulaklarını kapat, çek dünyadan el etek.
Bir damla suda boğulmayanlara mükafat olarak okyanuslar verilecek.
Allah yolu da yolcuyu da yaratmış, yolcu uyur da yol arar yolcuyu.
İnsan yaşarken ölümü, ölünce de yaşamı umursamaz;
Su nereden bilsin susuzluğu.
Kayıt Tarihi : 27.3.2020 12:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.