Bir nefeslik şarkının biri beni tanıdı.
Bana söylediği belliydi dil fransızca da olsa.
Akşamın ezanı başladı tam da üstüne...
Kapatırım ben tüm şarkıları ezanı dinlerken...
Ve bitti dünyanın en güzel müziği.
Şimdi açtım bir nefeslik şarkımı
Olaya çok fransız belki dili gibi
Hangi olay mı?
Ben de bilmiyorum...
Hüzün bulaşığını silmiyor ıslak mendiller
O rüzgar götürmüyor tepe üstü esip üzerimden hüzünlerimi
Artık sahiplendim onları
Benim hüzünlerim...
Çocuk gözünden dünya ne de kocaman
Sanki tüm çocukların merceklerini takmışlar gözlerime
Ben uyurken bir rüya canavarı yapmış olsa gerek bunu
Sırf dünyadan daha çok korkayım diye
Büyük gözlerimi çalmış benden...
Yoksa başka birşekilde mi doldu çocukça gözlerim.
Yoksa bu bir miras mı bana hiç doğmamış bebeğimden...?
Şarkı bir nefeslik çalmaya devam ediyor.
Biraz yağmur ve kararan havada gün
Ben hepsinin seyircisi tek başıma
Şimdi kaç kişi ben gibi kimbilir..?
Belki de komşum yanıbaşımdaki...
Ama tanışmıyorum kimseyle
Çünkü zamane hastalığı bende de var
Samimiyetsiz yaşamak...
Kahve içmemek ya da tanımadan selam vermemek...
Bundan mıdır hüznüm acaba..?
Daha çok mu insan biriktirmeli insan? ?
Soğan en güçlü antibiyotiktir deyip duruyor uzmanlar
Ve sarımsak ve vs...
Ya insan? ? ?
Beni bulmalarını engellemişim dört duvarla
Ve şimdi olaya fransız bir şarkı sadece bir nefeslik
Evet beni tanıyor bu şarkı
Evet benim için söylüyor
Yoksa bu kadar sevmezdim şu nağmeyi...
İçimi çağırıyor sanki amaçsızca
Bir vapur düdüğü değil beni çağıran
Bir trafik gürültüşü değil duyduğum
Bir saat çalmıyor şu anda hadi kalk diyen
Usul usul çalıyor olduğu yerde
Amaçsızca...
Öyle çok amacımız var ki şu dünyada
Artık amaçsızca birşey yaşamamıyor...
Tatilin amacına bakın;
Dinlenip daha çok çalışabilmek
Çalışmanın amacına bakın;
Dünya üzerinde yaşayabilmek...
Oysa dünya sadece bizim canlıların değil mi? ? ?
Meyveler bize sunulmadı mı? ? ?
Ama hepsi para için üretiliyor ve parayla yenebiliyor...
Ve ne samimiyetsiz bir dünyada yaşıyoruz böylelikle...
Gözlerime çocuk gözleri dolmuş
Artık şaşırabiliyorum yeniden tüm olanlara diye
Hüzünlüyüm işte...
Şarkı bana söylüyor söylüyor...
Eskilere çok eskilere gidiyorum
Hey1Yüreğim bit pazarı olmuş! ! !
Bunu farkediyorum birden
İçinde olmayan yok neredeyse...
eskilerde bir demlik çay sobanı üzerinde
sıcak olmuş soba hayli
su taşıyor sobaya gürültülü
Annem çabuk diyor, üst demliği yamuk koy taşmasın su
Bir heyecan bir panik
Oda buharlanıyor
Dışarıda kar yağıyor
Henüz küresel ısınmamı dünya
Henüz domatesler kırmızı
Süt satıyorlar kapıya gelip
Annem has sütten sütlaç yapmış akşam için
Bir heyecan yemek sonrasına
Abim gelmiş el kolu dolu
İstediklerimi getirmiş eğlencelik çocuk işi
Ve dışarıda hala kar yağıyor
Yarın sınav var eyvah
Tek sıkıntım yarınki sınav...,
Hani en fazla bir dahasına düzeltebildiğin bir kayıp belki o gece çalışmamak...
Şimdi dışarıda karanlık dışarıda yağmur...
Ev boş...
Abim başka bir şehirde, annemde...
Şimdi sabahı sınavsız bol trafikli ve
Sütlacı olmayan bir gecedeyim
Rahatça tütünlenebilmenin bıkkınlığında ve yalnız...
Sadec bir nefeslik olaya fransız bir şarkım var
Ve harflerim bir de sıraya koyup konuşturabildiğim...
Hüzün bulaşığını silmeyen ıslak mendillerim var bir de...
Kayıt Tarihi : 17.2.2007 18:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Olduğu ve içimden geldiği gibi anlık yazılmış bir şiir daha sadece...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!