KENDİMLE SAVAŞIM
Sevgili Hayat,
Bu satırları sana, ömrümün en yorgun sayfasında yazıyorum.
Biliyorum, yıllar geçti…
Ama ben hâlâ, çocukluğumun küçük odasında,
Tahta bir masanın başında hayaller kuran o çocuğu unutmadım.
O günlerde ne saf şeyler isterdim bilsen…
Bir uçurtma, gökyüzüne değecek kadar yükselen.
Yoldaşım olacak bir dost, belki soba başında ısıtacak bir aile.
Ve bir de hiç bitmeyen gülüşler…
Bütün zenginlik buydu benim için.
Ama hayat, masallardaki gibi olmadı.
Büyüdükçe anladım ki,
Rüyalar kırılgan camlardan yapılmış.
Her düştüğümde biraz daha eksildim,
Her kaybettiğimde biraz daha sessizleştim.
İçimdeki çocuk, her yarayı gördü…
Hani o hayallerle yaşayan küçük çocuk var ya,
Artık gözlerinde koca bir yorgunluk taşıyor.
Büyümek mecburi bir sürgünmüş meğer,
Kalbini yanında götürsen bile…
Bugün aynaya bakıyorum;
Karşımda hem o çocuk hem de yorgun bir yetişkin duruyor.
Biri hâlâ umutla gökyüzüne bakıyor,
Diğeri ise kırık kanatlarıyla yere çakılmış gibi…
Ama yine de biliyorum,
İçimde bir yerlerde hâlâ solmayan bir tomurcuk var.
Belki yarın…
Evet, belki yarın,
Hayat yeniden gülümsemeyi öğretir bana.
Sevgili Hayat,
Bütün kayıplarıma rağmen,
Ben hâlâ çocukluğumun saf umudunu taşıyorum.
Ve belki bir gün,
Sen de bana sözünü tutarsın…
Bir sabah, güneşli bir pencereden içeri girersin.
Kayıt Tarihi : 20.11.2025 11:59:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!