kendime dair işittiklerim
—
geometri yüzünden
bu sene sınıfta kalıyorum
çemberin sonunu getiremiyorum
sahi hala
bir sonu var sanıyorum
kendimi sordukça doğrulara
kendi çapıma doğru büyüyorum
ortak bir girdapta buluşmaya çalıştıkça
eğimi hep negatif buluyorum
bir dairenin içini
inadımla boşaltmaya çalışıyorum
nereye
dik ineceğimi bilemeyip
neden hep
yokuşlara yürüyorum
kendimi büyüttüğüm şehirde
yitik düşüyorum ilk depremde
bir şey anlamadım yaşadığımdan
kırkım çıktı mı diye
saatlere soruyorum
ve ben bugün kendimi
gölgemden tanıyorum
bir saksıya ekip kökümü
tokatlarla suluyorum
seslerin ağırlığına boyun eğip
bir daha hiç uzamıyorum
akladım ilk ışığın kusurunu
ilk ışığım sönüktü
sahne baştan başlasa da
emek verilmiş bir yalnızlık kadar
kalbimin her köşesi söküktü
bir gezgin niçin kaybolur
kıtalar arasında puslu kuyu
sırf kalmamak için arafta
tek yudumda içtin sen
o paslı suyu
kaynayan bir tasvirdi
kendi kez
kendi içine uzayan yolu
bir çocuk düşüyor
dünyanın rahminden
damarlarını kanıyla onararak
teslim ediyor boynunu
kalın bir plasentaya
ve dünya hep
ketum bir anne
üç öğün yediriyor
içine kuşkuyu
her cümle başında
kendimi dileniyorum
kendimden
yirmi dört defa ölüyorum
son cümlemi söyleyemeden
kapağı eski bir fizik kitabı
hemen atılıyor çöpe
daha hiç çözülmeden
ezbere oynanan bir oyun
ne kadar dokunaklı olursa
o kadardı merhameti hayatın
koştukça ısırıyordu dizlerimizden
ayaklarım yalnızca
uçuruma güvenen bir verem
ve adımlarım sürgün edildi
her bastığı yerden
hüznünü öfkenle yoğur
öldür devlet sürülerini
yeniden doğrul
belki de hayat
kendi toprağında barınamayan
ve sonu getirilemeyen
bir yoldur
atlar ve uzaklar
başını eğdikçe eğen
mahcup buğdaylar
fikirsiz bir ekmek gibi
her lokmada enseni
bir yumru yeniden boğar
çocukluk
tüm suçlara boyun eğecek kadar
suçluydu
çağın bağrında inleyen bir keder
ve kader
eline tutuşturulmuş
ıslak bir mektuptu
ısınmış bir metalin
parmaklarıma dinlettiği ağrı
sözlüğü her açtığımda
karşıma çıkan
acı
bu yargıcın kararı
belki yargıç tutuklanmalı
ve ben görmezden gelirdim
görünmez olana dek
kendimden başlardım savrulmaya
kendimle bitirirdim
tüm zamanları
şimdi kavganın göbeğinde
savrulan bir yumruk kadar
pervasız
plansız bir unvan
dualar titredikçe
hatırlatıyor kendini
içimin kenarında
yürüyen noksan
Kayıt Tarihi : 7.4.2025 14:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)