Hayatın bu kirli paslı oyunlarından geri kalan tek şey acıların gözyaşı oldu sevgili yokluğunun verdi sancılar hayata bir altın vuruş yapıp bu acıların gözyaşlarına dayanmamaktır. Gideli ne yılar oldu nede aylar oldu ama sancıların öle şiddetli öle kuvvetli oldu ki sanki asırlar boyudur yoksun.. Ben acıların içinde kaybolmuş bir çocuk gibi hıçkırıklarla ağladım sevgili. Ardından kalan resimlerin ve şarkılarımızla gözyaşlarımı ortak ettim acılarımı. Sense denizin bile olmadığı o ankaranın sokaklarında dolaşmaya devam ettin..sevmek marifet değilmiş sevgili marifet sevip te bırakmamakmış.bunu sen gidince anladım…
Sana ben bu son satırlarımı yazarken bugünün yarını olmayacağını biliyorum sevgili. Acıların gözyaşlarına bir gün daha dayanamayacağımı biliyorum. Ben yenildim bu kirli paslı oyunlarda ben sıkıldım bu sahte insanların yüzüne bakmaktan. Nefret ediyorum sevgili her gece gözyaşı dökmekten artık evet duy beni senden de nefret ediyorum sevgili yüreğimin derinliklerine inipte sevdama zincir vurup kaçıp öle bırakıp gitmek bana koydu sevgili.
Bir gün daha yaşamak bana haram olsun sensiz bu hayatın yokluğunda varlığını da hissedemiyorum. Kelimelerle anlatmak olanaksız sevgili birkaç sigaram ve kaldı son nefeslerimde her sigaramın dumanında resmine bakıp ahh çekiyom sevgili. Bak tam karşında ikimizin resmi var hani bana ne olursa olun ayrılmayacağız dedin gün çektiğimiz resim hani söz verdiğin gün işte o resim var bak hatırlıyorum da ne sözler vermiştin. Marifet söz vermek değilmiş. Sözleri tutmakmış sen gidince anladım..
Boşver şimdi kanlı gözyaşlarımı silmeyi
Bırak aksın her bir hücremin köşesinden
Bırak ağlasın her gece gözyaşlarım
Unutmak zorundayım seni ağlayan kalbimle
Şimdi yüreğimden bitirmeliyim seni
Eski bir yarasın bende kalan,sen içimi her gün acıtan beni benden alan eski bir yarasın sevgili. Uçurumun kenarına ittiğin beni tek başıma ölüme sürükleyen bir yarasın bende. Acılarımda sırt çeviren varlığına beni her gün öldüren bir yarasın. Sen hiçbir zaman görmedin bendeki kanayan seni, hiçbir zaman acılarım seni boğmadı, yüreğime işlemiş olan varlığınla yaşamaya çalışırken sen ise benim varlığımı hep hiçe saydın sevgili.
Daha kaç kez adına yataklık edecek yüreğim hiç bilmiyorum. Kaç gece daha adını sayıklayarak zifiri karanlıklarda sabah edecem. Yokluğun içimi acıtırken sen ise varlığım hep hiçe saydın sevgili. Her gece bir cellattın koynunda ölümü bekleyen bir idam cezasına çarptırılmış kefeni giymek üzere olan bir mahkum gibi bekliyorum. Bitmeyen gözyaşlarımın hesabını kim verecek sevgili kim? . Bir gün ölürsem mezarımdaki toprağımın birazını evinde tutup saklar mısın sevgili.? Her gecen gün adına yataklık eden bu yürek şimdi sensizliğinde ölüme meydan okurcasına ölümü bekliyor..
Ben sana her şeyimi verirken,bir tek gülüşün için tüm dünyaya meydan okurcasına sana geldim sen ise bana bir damla sevgini reva gördün sevgili. Çok mu şey istedim senden yüreğin yüreğime deseydi ne olur sevgili ne olurdu? Varlığım seni mutlu edemiyorsa ben suskunluğa boyun büküp, sana çıkan tüm yoları kapatırım sevgili.
Bir gün sensizliğin acısı canıma tak ederse yüreğimi uyutma vaktidir sevgili. Sen bu satırları hiçbir zaman okumayacaksın adına kurulmamış cümlelerin olduğunu anlamayacaksın. Belki de hiç kimse adına dair sana dair tek bir satır yazmamıştır sevgili. Ben ise sana ölümü andıran bir mektup ve üstünde arda kalan iki damla kan bırakıyorum sevgili.
Sevmek sana göre değilse çekil kenara yol ver sevenlere sevilenlere
Fırtınalı aşklara yelken açıyorsan ve dibe batıyorsan uğraşma yukarı çıkmaya, aşk yolunda atığın her adımda çukura düşüyorsan uğraşma bir daha yukarı çıkmak için.
Her sevdaların yarım yamalak bitiyorsa geride sadece gözyaşlarınla kalıyorsan yetik bir sevda yarım kaldıysa isyanların hüzünlerin gözyaşların hep içinden kalıyorsa atma bir adım daha. Bu rotasını kaybetmiş aşklara.
İzin verme boynunun bükük bırakılmasına öksüz yetim kalmaya izin verme. Her zaman gülümse bu acılara. İçinde yaşadığın bu şehri sev. İnsanları da sev ama sevildiğin kadar sev ne ötesine git nede beresine. (gerisine)
Biliyormusun Sevgilim..
Sensizliğin altıncı günü bugün..
Hayallerimin bittiği altıncı gün..
Ümitlerimin tükendiği altıncı gün..
Sensizliğinle yaşadığım altıncı gün..
Seni sevmek nedir biliyor musun? Hani güneş sabahın ilk ışıkların da sıcaklığını ve rengini gösterir ya insanın içi ısınır. Hani gece olunca yıldızlar pas parlak gösterir ya insanın gözleri kamaşır seni sevmekte böle bir şey yüreğimi ve bedenimi ısıtıyorsun sana baktıkça gözlerim daha bi parlıyor.
Aşkların en acısı platonik aşktır seversin ama sevdiğin bilmez yada görmezden gelmez insana acı verir ellerini tutmak istersin, öpmek istersin öpemesin yüzüne ve saçlarına dokunmak istersin dokunamasın. Defalarca seni seviyorum, seni seviyorum diye haykırmak istersin ama hep susmak zorunda kalırsın.
Çünkü bu tek kişilik ve adına platonik aşk dediğimiz bir aşktır.
Platonik aşk işte sadece içinde beslersin resimlerine bakıp o güzelim hayallere dalı verirsin bazen de bir kadeh alıp resmine saatlerce bakıp dinlediğin müzikle de kendini kaptırı verirsin acılara yalnızlığa. Defalarca sana gönderdiği mesajları teker teker usanmadan okumaya başlarsın.
Evet, kıvırcığım ben seni senin haberin yokken seviyorum haberinde olacakmı inan bende hiç bilmiyorum düşündüğüm tek şey seni kaybetmemek. Aslında benim sevgim bir güneşi sevmek gibi işte. Güneşin parlaklığına ve ve sıcaklığından o kadar etkilenirsiniz ki ona dokunmak istersiniz ama asla dokunamazsınız bu imkânsız. Benim kide böle bişey iste sana da dokunmak imkânsız sen o kadar parlaksın ki o kadar güzelsin ki kıvırcığım belki beni yanında bile göremiyorsun yanında tutuştuğumu bilmeden yanımdan geçiyorsun.
Yan gelip yatmadılar
Ellerindeki tüfekle 3 5 nöbeti tutular
Gecenin ayazında titreyerek
Yan gelip yatmadı onlar
Dersimin dağlarında
Bir ay ışığı gibi parlayan
Sensiz kaldım bu soğuk gecelerde.
Üşüyorum yoksun.
Sisli camın kenarında yolunu bekliyorum
Geri dönmen için.
Kim bilir şimdi nerelerdesin
Her gece seni düşünüyorum.
yatağıma uzanıp hayallere dalıyorum.
Mutlumuyum mutsuzmuyum inan bende bilmiyorum.
Ama yinede seviyorum.
Bu sözlerim iki kişiye.
Yüreğimle alay edenlere
Yüreğinde beni taşıyabilecek yer var mı?
Benim sevgime ayırabilecek bir zamanın var mı?
Hiç saatlerin geçmesini düşünmeden
Güneşin terk etmesini ve ayın doğmasını beklemeden
Beni sevebilir misin?
Yüreğinde yer bırakır mısın?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!