Hayal dünyasından çağırsan beni
Uğruna hayatı boşa verirdim
Çirkini güzeli ayırt etseydim
Varımı yoğumu hoş'a verirdim.
Kaf dağına kaçıp el etsen bana
Tutmasa da ellerim ellerini,
Mahrum bıraksan da
Gözlerimi gözlerinden.
Yar elinden sunulmuş zehir misali
İçirsende bana sensizliği
Kana kana.
Önce fırtınalarla boğuştum.
Dalgalar patladı suratımda ardı ardına,
Düşüncelerimle baş başa kaldım açık denizlerde.
Battım, çıktım, battım
Su aldım yan yattım, doğruldum yattım,
Sonra kurtarmak için kendimi
Sizin de yolunuz düştümü
Nefsin köreltildiği o yere
Bekçi, polis gözetiminde
Bir kapıdan geçtiniz
Ve bir avluya girdinizmi hiç.
Yeniyetme delikanlılar
Ne ben beyaz atlı prens,
Ne sen Rapunzel.
Ne senin saçların uzun,
Ne benim saçım.
yıllar yıllarımı çaldı,
Hala sevgiye açım.
Ne zararı var,insanları sevmenin
Açla açlığı,tokla tokluğu yaşamanın
Ne zararı var.
Şu üç günlük dedikleri dünyada
Ne zararı var
Sevmenin sevilmenin.
Ne eline uzanabildim korkmadan,
Ne saçının teline dokunabildim.
Uykusuz gecelerin nihayetinde
Mecburen kapanırken gözlerim
Rüyalarıma girdin
Ve seni bildim.
Semt pazarlarına düşürdün beni
Bugün Çarşamba pazarındayım,
Yarın Perşembe.
Haftanın her günü tezgahım açık.
Şunlar, kırk altı yıllık ömrümün dantelleri
İğne iğne nakış nakış.
Sen neyi seversin?
Söyle bana.
Baharda açan çiçeklermi neşelendirir seni
Yoksa sonbaharda sararmaları mı
Güçlendirir neşeni.
Bir insanı yıktığında güler,
Senin başın ağrısa,kalbimde sızı başlar
Seni üzülmüş görsem,sanki zaman yavaşlar
Öylesine doldum ki seninle anlatamam
Söküp atmam imkansız,yağsa başıma taşlar.
Gözlerinden yaş aksa,seller akıtır gözüm




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!