Yankıdan karları eriyip aksın
Adını Alpler’e seda edeyim
Gözlerim hep sana, tek sana baksın
Diğer tüm kalplere veda edeyim
Şu yalan dünyada tek gerçek tattın
Dün yine bahsetmişsin dünyayı kaplamaktan
Dünya, küçük kalbine sığmışsa enginsin sen
Kendini kaybetmişsin mal ve mülk toplamaktan
Mal mülk değil, nefsine maliksen zenginsin sen
33 Yılın Anısına, Sevginin En Anasına
Canım Anneme,
Uyumayıp uyutanım
Acılarını yutanım
Kederliyken avutanım
Öyle ağır ki yokluğun
Söyle sensiz nasıl çekilir bu yük
Giderken içimde açtığın boşluğun
Yıllardır kapladığından çok daha büyük
Çaresiz çekeceğim, çok acı verse de bu işkence
Bin müfteri bin türlü kara çalsa aldırmam
Senin bir sui zannın dafi karadır bana
Vursalar şah damarım yara alsa aldırmam
Senin bir kaş çatışın kafi yaradır bana
'O eski bayramlar' deyip durur hep
Ütüsüz bir yılı bayramlık giyen
Özlemi haklı da, başkadır sebep
Bayramlar hep aynı, biziz eskiyen
'Senden hızlıyım' deyip coşma sığ su balığı
Derinlerde manevra, bildiğinden daha zor
Dibine yaklaştıkça daha da çoğalıyor
Daldığım okyanusun zifiri karanlığı
Ölçüyü salt şekilden ibaret sanırmışsın
Oysa şiirde ölçü, içerikte de gerek
Son mısrada ölçüyü tamamen kaçırmışsın
“Burdan öte hayat yok, tanrı yoktur” diyerek
Bil ki bizim ellerde güzelliğin geçmezdi
“Biraz daha kal” diyen o nazar olmasaydı
Kalbim “Leyla’dır” diye bir zalimi seçmezdi
“Sen de böyle ol” diyen intizar olmasaydı
Ha bir salda geçmiş ömrün ha yatta
Azrail, zenginmiş, fakirmiş bakmaz
Ölümden zengini var mı hayatta?
Her şeyini alır sana bırakmaz.
Ne kalır “senindir” diye bildiğin?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!