Gün dokusunda dolaşan, bir damlada
yükselen hayat, ezen bir rüzgara savrulurdu,
kendini unut, belki yeniden kurulurdu, bitse de
umut, yola koyulurdu, sabah gelen ışığı bulurdu.
Unut, ona sokulurdu, azıcık söz yanardı gün boyu,
sesler arasından hayat, dokunurdu. Çirkinleşirse
sesler, başka zamanlara kaydolurdu. Varsayalım ki
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;