Karlı bir ekim pazarıydı..
Sıkı yönetim altında,
Üşüyen insanlardık...
Hep böyle gider sanırdık...
Çığlık attı genç kadın,
Yedinci bebesi için...
Ne acelen vardı evlat,
Sabretsen bir gün daha...
Hem belki o zaman,
Yasak da kalkardı...
Dinlemedi bebe,
Görmek istiyordu -ısrarla-,
O karlı ekim pazarını,
Ve çırılçıplak kavakları...
Ebesi yoktu köyün,
Ve ağlıyordu genç kadın...
Kocası esefle yaktı sigarasını,
Besmeleyle çıktı yola,
Yolu açık ola...
Teğmen dostunu buldu,
Tek dal Birinci ikram etti,
Acelesi vardı:
Sülalenin son evladı,
Fazla beklemezdi...
İstedi jipini teğmenin,
Ve bir de izin kağıdı...
Üç er, kocası ve kadın,
Karlı bir ekim pazarı,
Çıktılar köyden yola..
Varınca şehre kadın,
Yatırdılar sarıya boyalı,
Bir hastane odasına...
Ve kocası yaktı bir sigara,
Sarıya boyalı loş bir salonda...
Çok zor oldu bebenin
İlk nefesini alması...
Yeni doğan bebenin,
Onbir kardeşi vardı.
Ve dünya ona dardı...
O doğumla beraber,
Kadını tükenmişlik,
Kocasını yaşlılık esir aldı...
Yetmedi şirinliği bebenin,
O ekim pazarından bugüne,
Soğuk bir poyraz kaldı...
Bebe kaybetti babasını,
Delikanlı oldu...
Ağladı annesiyle,
İçi baba doldu...
Hatırında kalan büyürken,
Çıplak kavaklarla,
Karlı bir yoldu...
Kayıt Tarihi : 23.7.2002 17:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!