KASIM AĞITI
Ne hüzünler kurtarır seni
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını
Devamını Oku
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını
/Zamanın geriye dönüşü yok, ertelediğimiz her davranış, her görev, her söz zamandaki yerini kaybetmiş olacaktır./
Sorumluluk duygusunu aşılamak için söylediğin bu sözün aslında yaşamı nasıl da kucaklayan bir manifestoydu. Yaşamın her anına sığacak, onu şekillendirecek, o zamanlarda benim için oldukça dogmatik olan bu öğretinin gerçekliğini ancak hayatımı erteledikçe öğrendim. Öylesine can acıtıcıydı ki her birinden aldığım derslerle geride bıraktığım atlama taşlarını yok ediyordum. Artık ertelenmiş anlara yer yok yaşamımda. Ve her akşam evimize geldiğinde boynuna sarılıp “hoş geldin, seni çok özledim” dediğimde gülümseyerek “neden” soruna “çünkü seni çok seviyorum” diye cevap vermişim iyi ki. Şimdi özlemin doyumu olmuyor ama hala seni çok sevdiğimi söylüyorum, biliyorum ki duyacaksın, hissedeceksin ve gülümseyerek bakacaksın gözlerime “seni çok seviyorum güzel prensesim” diyerek.
Bana kattığın tüm değerler ve anılar adına; en büyük idolüme, en büyük kahramanıma, hayatımdaki en büyük adama, babama saygımla…
SENİ ÇOK SEVİYORUM BABACIĞIM
*******************************************ğYüreğim ve duygularım karmakarışık oldu,gözlerim buğulandı,duygulandım ve yaşlar kendiliğinden akmaya başladı gözlerimden.Hiç dokunmadım yazdıklarını okuyup bitirinceye kadar..Bu kadar içten,bu kadar yürekten yazılan mısralar elbette duygulandırır yürekleri..Sizi yüreğimle kutluyorum..Alacağınız olsun beni bu yaşımdan sonra ağlattınız..Ve anladım ki ağlamanın yaşı ve anı yoktur..Yürek bu işte..Sevgiler,saygılar..Bunu listeme alacağım..
Dostca kalın..
çok duygulandım..gözlerimin yaşardığını hissetim.
'O günden sonra neyi ve kimi seversem tamamıyla benim olmadığını düşünüp daha çok sevdim, kaybetmemek uğruna sevgimi ertelemeden çoğalttım. '
yüreğiniz ayrılıklardan uzak olsun..
Sevmenin sahiplenme olmadığını anlatırdın sohbet anlarımızda. Her sahiplenmenin sevginin bağlarını çürüttüğünü, bunun sevginin anahtarı olduğunu ve onu en gizli yerimde taşımam gerektiğini söylediğinde beni bıraktığın gün kadar gerçekliğinde değildi. O günden sonra neyi ve kimi seversem tamamıyla benim olmadığını düşünüp daha çok sevdim, kaybetmemek uğruna sevgimi ertelemeden çoğalttım.
............................Bir prenses olmak. Babanın prensesi olarak yola çıkmak. Hayatın ilk ödülünü daha şekillenirken almak. Kız çocukları için eğer yaşayabildiyseler tabiki, uzanıp tutabildiyseler o güçlü duyguyu .. Yanı başlarında da sevmenin sahiplenmek olmadığı bilinciyle birlikte...EN BÜYÜK ARMAĞAN AVUÇLARINDA DEMEKTİR..
Ben sizin yazdıklarınızın ona ulaştığını ve güçlü bakışlarını kısarak, vakurla 'İşte benim kızım..'
dediğini hissettim...
Kalbinize sağlık Rengin Hanım.....
Öyle bir babanın kızı olmak,sanırım çok gurur verici bir haslet olsa gerek.Ne mutlu size
Selam ve dualarımla
Öğrenir
Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse,
'Kınama ve ayıplamayı öğrenir'
Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse,
'Kavga etmeyi öğrenir'
Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa,
'Sıkılıp utanmayı öğrenir'
Eğer bir çocuk sürekli utanç duygusuyla eğitilmişse,
'Kendini suçlamayı öğrenir'
Eğer bir çocuk hoşgörüyle yetiştirilmişse,
'Sabırlı olmayı öğrenir'
Eğer bir çocuk desteklenip, yüreklendirilmişse,
'Kendine güven duymayı öğrenir'
Eğer bir çocuk övülmüş ve beğenilmişse,
'Takdir etmeyi öğrenir'
Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse,
'Adil olmayı öğrenir'
Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetişmişse,
'İnançlı olmayı öğrenir'
Eğer bir çocuk kabul ve onay görmüşse,
'Kendini sevmeyi öğrenir'
Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse,
'Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir'
Yazan : D.Nolte, 1975
öncelikle babanıza Allah rahmet eylesin babanızın ve tüm ölmüşlerimizin ruhu şad olsun.yukarıdaki yazıyı yorum diye kabul ediiz saygıyla
Ne mutlu babanızaki sizin gibi güzel yürekli bir kıza sahip olmuş kutluyorum yüreğindeki sevgin bitmesin babana ve seni sevenlere***sevgilerimle**
'Zamanın geriye dönüşü yok, ertelediğimiz her davranış, her görev, her söz zamandaki yerini kaybetmiş olacaktır./'bu satırları yaşama felsefesine dönüştüren insana ilham kaynağı olan babanıza saygı duyulur.İçten bir haykırışın güzel bir öyküsünü yazmışınız kutlarım.
yüreğimizi yakar kasıma düşen ağıtlarımız
giden sevdiğimizdir/giden ilk aşkımız
giden babamız
için dışa dökümüydü kasım sarısı yaprağınız
kutluyorum duygulu yüreğinizi ve usta kaleminizi
umarım dileğince mutlu olur
yarına kurar düşlerini...
Cumartesi sofralarımızdı en sevdiğim, senin de. Özene bezene hazırlanmış yemekler, mezeler belki bir iki kadeh içki ve doyumsuz sohbetler. Sadece müzik olurdu bize eşlik eden. Cumartesileri bize ayırırdık, sadece bize, baş başa olmanın tadını çıkarmak, birlikteliğimizi kutsamak gibi. Davete hazırlanır gibi özenle giyindiğimiz bizim şölenimizdi ve çok özeldi. Bir keresinde ilk kez bir arkadaşının bize katılacağını söylediğinde şaşırmıştım. Kendisinin İstanbul’dan ziyarete geldiğini ve başka zamanı olmadığı için kıramadığını belirtmiştin. İlk kez görüyordum onu, adı daha önce geçmiş olsa da. Senin gibi çok özel biri olduğunu gece boyunca süren sohbetimizde anlamıştım. En büyük tutkusu olan yatçılığı ve denizleri anlattı bize. Onun anlattığı denizler o kadar farklıydı ki bildiğimden.
/Kıyıda değil açıklarda başlar deniz, özgürlüğünü, sonsuzluğunu orada hissedebilirsin ancak/
Deniz mücadeledir, deniz yaşamdır, deniz özgürlüktür ve deniz bağımlılıktır. Özgürlükse nasıl bağımlılık olacaktı ki her bağımlılık özgürlüğü yok etmez miydi? Ruhunu özgür bırakıp saçlarını rüzgâra vermenin bağımlılık olacağını sonradan anladım, çok sonra…
/Zamanın geriye dönüşü yok, ertelediğimiz her davranış, her görev, her söz zamandaki yerini kaybetmiş olacaktır./
...................
Yitirilmiş mutlulukların sofralarına sessiz harflerle akıttığımız gözyaşlarımızı süzdükçe, asil bir düşünüş oluruz hayatın zemherisinde. Kıyılarımıza çarpan yapayalnız dalgaların gün batımlarında ayaklarımızı acıtan yürek çarpıntılarımızı erteleriz, kaybolmuş bir zamanın arka sokaklarında. Yaşanan her mutluluğun bedelini zaman alır elimizden, uzaklarda düş ülkelerinde yeniden bize sunmak için...
Tebrikler Rengin hanım. Hepimizin anılarına, bizlerin acılarına ve gözyaşlarına dizelerle hükmettiniz yine. Yürekten kutluyorum...
***Bana kattığın tüm değerler ve anılar adına; en büyük idolüme, en büyük kahramanıma, hayatımdaki en büyük adama, babama saygımla**
****SENİ ÇOK SEVİYORUM BABACIĞIM…****
sabahıma bir ağıt düştü...
canımız babamızın hayatımıza kattığı, sizinde yazdığınız anektotlar yaşandı bendede..ve hüzün seli kapladı şuan yüreğimi...ruhları şad olsun...
tampuan..+..antj...tşk.ler..
Bu şiir ile ilgili 67 tane yorum bulunmakta