Rüzgar vuruyor perdeme. Her şey bir başka esiyor sanki. Balkonda demirlere konan kuşlar konuşmaya başladı. Aradığım cinayet ipi kayıp. Tüm şehir uzatmış ayaklarını yorganların altından. Ben ise şehrin sokaklarında volta atan bir ayık. Sigaram düşüyor cebimden. Açılmamış bir paket, içi zehir. Kaldırıp bir dal uzatıyorum dudaklarıma. Sihirli bir değnek gibi, bunalmış beynimde sirenler çalmaya başlıyor. Köpek sesleri çınlatıyor kulaklarımı. Gecenin ganimetiymişim, üzerime koşuyorlar. Hayır, hayır yanımdan geçtiler birden. Uzaklara koştular. Kargaşa sesleri, sonra bir sessizlik. Sessizlik, sizsizlik kondu kulaklarıma. Yürüdüm, yürüdüğüm kadar yorulmuştum. Oturdum bir bankta, daldım hülyalara fakat hülyalar kan ağlamakta. Yumdum gözlerimi, attım kendimi anıların boşluğuna.
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta