Yan yana sarkık noktaların
Rüzgarın geldiği yerden kokusu gitti ötelere
Kıvrımlı nazlı yellerde ferahlarlarken
Bir zenci kadının kollarında uykudaydılar
Acı çeşnilerini ortalığa salmak için uyandılar
Işık düştü aralarından
Esmer gri mor renkler vurdu sinelerine
Dilini dinleyip durdular dışarıda olan biten her şeyin
İç içeydiler
Yavaş yavaş elleri yüzleri cilalandı
Birine parmak ucuyla dokunmaya başladım
Utanarak araladı üzerindeki tülü
Hayır,üşümedim
Üşenmedim
O sonsuzluğun üstünü kuşatan
Kalburdan geçirilmiş şebnem
Ay’ı ve son domuz sürüsünü kovaladı
Derken ağardı ortalık
Işık tarlasının içinden hepsi gülümsedi etrafa
Yapayalnız kaldı kır evi
Bir derenin içinden uyur uyanık akmayı sürdürdü sular
Damağımdan nedendir çıkmıyor acı tadı
Gönlüm oralarda kaldı…
yedikasımikibinondört
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 7.11.2014 12:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kaç kez okudum, aklım hala 'domuz sürülerinde...' Acaba kovalandı mı, yoksa hala yer deşelemekle mi meşgul?
Zira 'huylu huyundan geçmez' derler de...
'Acının tadı', tatlınınkinden daha uzun sürelidir Necdet... Öyle bilirim... O nedenle bırak kalsın... Bir başka acı söker nasılsa...
Kutluyorum şiiri ve değerli dostumu..
DOYUMSUZ BİR SERBEST ŞİİR OLMUŞ HOCAM.
TEBRİKLER VE SAYGILAR SUNUYORUM..
TÜM YORUMLAR (3)