ince uzun boynundan tanırım nerede görsem seni
öper, koklar, yüreğimde saklarım, bütün mevsimlerimin sevgilisi gibi …
şimdi masanın orta yerinde ve sanki vazgeçilmiş bir kadehin içinde
kireç suyuna terkedilmiş gibisin, bükülmüş boynun ve solgun yüzünle
bir sıcak merhaba desem durup dururken, dönüp bakar mısın bana
hafiften kaldırarak başını, yabancı değil bu ses, kimdir diye acaba
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi