Bir sokağa girdim dün gece
Eski bir İstanbul yangınıydı kaldırım taşları
Köhne bir rüyanın içinde, sigara külü ve nem
Paslı bir teneke gibi sustu gövdem
Biri ağlıyordu, içeriye gömülmüş bir yüzle
Kim bilir, hangi mektubu yakmıştı annesi çocukken...
Camlardan dökülen solgun danteller
Bir zamanlar aşka şahitlik etmiş demir korkuluklar
Duvardaki yazı:
"Zaman bile unutur, sen unutma."
Ve altında tarihsiz bir kalp işareti.
Bir kadın geçti,
Omzunda yıpranmış bir şal,
Bakışlarında:
İhanetle sabrın iç içe geçmiş sabunu
Bir gül gibi kokuyordu,
Ama o gül… dikenine âşıktı.
Gece yarısı sokak lambaları
Kendi gölgelerinden utanıyordu
Ve ben her adımda daha da kendime benziyordum
Belki bir çocuk, belki bir ihtiyar,
Ama hep bir başka ben
Hep bir başka kayıp...
Sonra duydum o sesi:
“Evine dön! Bu sokakta ne kaybettinse
Zaten sende yoktu...”
Bir martı çığlığıyla irkildim
Gökyüzü bile kaçmak isterken şehirden.
M.Emin Gülicem
Mehmet Emin GülicemKayıt Tarihi : 16.6.2025 11:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!