bizi ölüme götüren nedir
bazen sert bazen duyarsız esen rüzgar mı
ölülerin sesi yoktur oysa bu uğultudur kalbimizin sağırlığını alan
ne zaman kapıyı aralasam pervazsız kalıyorum
işgal edilme korkusu sarıyor apansız
ne zaman yetebileceğimizi düşünsem eksik kalıyoruz
kapıların ardına sığınıyorum
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Bir iç hesaplaşma, bir sorgulama şiiri. Çocukluktan kalma korkular ve tedirginlikler ve kuşatılmışlıklar örüyor şiirin çatısını. Kopkoyu bir hüzün elde kalan. Son dizede duyurulansa bunun hiçliği ve anlamsızlığı.
Başarılı bir şiirdi, okuduğum.Şiirselliği, akıcılığı ve lirizmi doyurucu.
Kutluyorum duyarlı kalemini.
ülkesiz çocukların sesini duyuyorum
bağrında çocukları ölmüş
denizi hiç olmamış
sırtını dağlara vermiş
tuzunu kayadan çıkarmış
puslu gecelerin koca çınarını düşünüyorum
gün kimsesiz kalıyor
bizi ölüme götüren nedir
öldüğümüzde arta kalan damıtılmış bir hüzündür
derin şiirdi birazda mesaj içerikli tebrik ediyorum teşekkürler paylaşımınıza..
müzeyyen başkır
kapıların ardına sığınıyorum
aslında tekiliz
çoğaldığımızı her düşündüğümde
Diline saglık
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta