3- Kapı ‘Hayatımızın Öyküsü’
Taki…
Şehrin terminalden Bahadır köy otobüsüne bindi. Üzerinde bir yorgunluk vardı. Gözleri kendiliğinden kapanıyordu. Otobüsün kalkmasına yarım saatten fazla vardı. Ama o uyumamalıydı. Çünkü otobüse gelenler oldukça yolculara yer verirdi. Köye kadar ya ayakta giderdi ya bir başkasının kucağında. Otobüsler o kadar dolu olurdu ki buna mecbur kalırdı. Hem seni meteliksiz taşısınlar hem de yer verme. Olacak iş mi? Uyumadı, uyuyamadı.
- Bahadır, Bahadır… Bahadır eycen seni çağırıyormuş, taksiyle gidecekmişsiniz...
- Taksiyle mi?
(Eycem çarşıda mıydı? Ama neden, aylık günü de değil. Taksiyle mi gideceğiz. Ama neden yolcu arabasıyla gitmiyoruz…)
O böyle düşünürken
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta