Kalemin Sessizliği Şiiri - Hamit Atay

Hamit Atay
464

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kalemin Sessizliği

Kalemin Sessizliği

şiir yazarken kendime dönerim…
Kalem elimdeyken,
ne dünya ağır gelir
ne yürek yorar beni.
Bir kelimenin ucunda sükûnet,
bir mısranın içinde
kendi sesimi bulurum.

Şiir yazmak,
bir dua gibi akar içimden.
Kâğıt, bana anlatır kendimi
ben susarım,
o söyler.
Dizelerde dinlenir kalbim,
saf ve sakince…
Tıpkı sabah rüzgârı gibi
temiz ve sade…

Biri bana “nasılsın?” dese,
“şiir gibiyim” derim…
Ne tam mutluyum
ne de tam kırık.
Ama tam olduğum yerdeyim.
Kendimle,
sessizlikle,
ve içimde yankılanan eski bir şarkıyla…

Şiir yazarken,
hayat yavaşlar…
Kırgınlıklar satır aralarına sığar,
ve affederim birden herkesi,
belki de en çok kendimi.

Kalem,
bir dost gibi tutar elimden.
"Anlat" der,
"içindekini dök, korkma…"
Ben de dökerim:
çocukluğumu,
ilk acımı,
ilk bakışımı,
ve en son sustuğum anı…

Ne yargı vardır kâğıtta,
ne de acele…
O bekler,
ben içime dökülürüm.
Ve her harf
bir parça yükümü alır,
götürür bilinmeyen bir denize…

Ben yazdıkça,
içimde bir şey açar.
Belki bir lale,
belki bir yara…
Ama fark etmez,
çünkü ikisi de güzeldir
şiirle sevilince…

Şiir,
bir sığınaktır bazen,
bazen de cesaret.
Ve ben her dizede
biraz daha kendim olurum.
Kendimi duyarım,
dünyayı sustururum.

Huzur nedir bilir misin?
Bir mısrada ağlamamak için yutkunmaktır…
Bir kelimede kalbini görmek,
ve o kalbi kimseye anlatmadan yaşatmaktır.

Ben işte,
her şiirimde biraz daha iyileşirim.
Ve dünya ne kadar karmaşık olursa olsun,
kalemimle barışırım.

Çünkü ben,
şiir yazarken değil
şiirde yaşarken
huzur bulurum…

Çünkü ben,
şiir yazarken değil
şiirde yaşarken
huzur bulurum…

Ve her gece,
kâğıdın sessizliğine sığınırım.
Ne kimse anlar beni,
ne de anlaması gerekir.
Zaten insan,
en çok kendini duyduğunda
gerçekten anlaşılır.

Şiir…
bir tür iç konuşmadır aslında,
kendiyle baş başa kalanların
en derin dili…
Ne bağırır,
ne susar…
Ama içini bir kez açarsa
yerine konmaz bir huzur olur.

Ben yalnız kaldığımda değil,
şiire döndüğümde iyileşirim.
Çünkü yalnızlık,
şiirin kucağında dost olur bana.
Korkmam ondan artık,
çünkü bilirim:
yalnız kalmak değil,
kendini unutmaktır en büyük hüzün…

Ve ben hatırlarım kendimi,
her dizede,
her duraksamada…
Sanki içimde küçük bir ben,
bana fısıldar:
“Yaz…
yaz ki geçsin acın.
Yaz ki dağılmasın kalbin…”

Kimi zaman da
bir şiirin içinde saklarım sevdiklerimi.
Onlara söyleyemediklerimi
harflere yüklerim,
bazen bir teşekkür,
bazen bir veda…

Kalem elimdeyken
güçlü hissederim kendimi.
Çünkü kelimelerim
beni bırakmaz.
Onlar bana sadıktır,
ben de onlara.

Ben şiirle konuşurum.
Kırıldım demem,
“içim üşüyor” yazarım.
Seviyorum demem,
“bir gül geçti kalbimden” derim.
Gittin demem,
“sessizlik çoğaldı odamda” derim…

İşte böyle,
şiir yazarken büyürüm.
Acıyan yerim küçülür,
umut eden yanım çoğalır.
Ve ben bazen bir çocuk,
bazen yorgun bir kadın/adam olurum
o dizelerin içinde…

Herkes bir gün gidebilir,
ama şiir kalır.
Bir kelime,
bir imla hatası,
bir nefes…
hepsi yaşanmışlıktan bir izdir artık.

Ben kendimi ararken
bir gün şiire rastladım…
Ve o günden beri
yazmak, sadece yazmak değil…
yaşamak oldu bana.

Hamit Atay

Hamit Atay
Kayıt Tarihi : 29.7.2025 12:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!