Kaldırım taşlarını kaldırdılar bir bir,
Altında kırık dişli çocuklar gördüler.
Güneş görmemiş, ekmeği un kokmuş,
Her biri bir fabrika dumanında soluk.
Sokak lambası titredi ansızın,
Işığı düştü bir kadının peçesine.
Peçe ki yamalı, yüzyıllık yorgun,
Altında gözleri: iki sönük kömür.
Bir bina yükselirken beton hızla,
Temelinde bir adam çırılçıplak.
Üşür, ama terler; çünkü taşır sırtında,
Hem tuğlayı, hem evsizliği, hem de borcu.
Otobüs durağında bekler yaşlı bir adam,
Bilet parası yok, cebinde iki duâ.
Şoför indirmedi onu, çünkü zaman,
Durmaz; yolcular hep ayaküstü yaşar.
Bir çocuk sordu: "Anne, neden açız?"
Anne sustu, çünkü cevap yoktu dilinde.
Sadece bir damla yaş süzüldü yanağına,
Tuzlu, acı, kederli... Tıpkı ekmeği gibi.
Kaldırım taşlarını koydular geri,
Üstünde koşturuyor şimdi mutlu insanlar.
Kimse bilmiyor altında kalanları,
Kimse duymuyor toprağın feryadını.
Kayıt Tarihi : 16.5.2025 15:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!