Kafesimde Yankılanan Nefes
Karanlıkta ürkek bir nefesim,
Kendi atışlarından korkan bir kalbim var.
Gölgesiyle kavga eden,
Kendi içine kapanmış bir yürek…
Sessiz çığlıkların ördüğü,
İnce, kırılgan bir kafeste çırpınıyorum.
Her telinde, yılların pası;
Her düğümünde, yarım kalmış dualar…
Bir zamanlar, sabahları koklayan bir çocuktum ben.
Şimdi gecelerin içinde,
Gün doğumunu unutmuş bir sürgünüm.
Uykusuzluğun soğuk elleri,
Her gece boğazımı sıkar.
Ne yana dönsem, duvar.
Ne yana baksam, içime saplanan aynalar.
Ve aynalarda, artık tanımadığım bir yüz;
Yorgun, suskun, derin yaralarla dolu…
Öyle suskunum ki,
Kelimelerim küsmüş dudaklarıma.
Söylesem, taşar;
Sussam, içimde bir deniz boğar beni.
Acılarım, sabrımın omuzlarına çökmüş;
Ağırlığı, dağları eğdirir.
Ama kimse bilmez,
Bir insanın içine sığan bu kıyameti…
Gözlerim, eski bir haritanın kayıp yerleri gibi,
Bulunmayı bekler.
Ellerim, tutulmayan ellerin boşluğunda;
Ve ben, hâlâ var olmayan bir kavuşmaya inanırım.
Bazen, adını bilmediğim bir rüzgâr eser.
Küçük bir yaprak düşer önüme,
Sanki bir mesaj gibi.
O an anlarım ki, hâlâ hayattayım;
Ama yaşamaktan çok, bekliyorum.
Yıllar geçtikçe,
Kafesim daralıyor.
Ve ben, tel aralarından gökyüzünü seyrederken
Kendime bir yalan fısıldıyorum:
“Bir gün özgür olacaksın…”
Oysa biliyorum,
Özgürlük bazen bir mezar taşının sessizliğidir.
Ve belki de tek kurtuluşum,
Bu ürkek nefesin, son kez yankılanacağı andır.
Ve o an geldiğinde,
Bütün çığlıklarımı, bütün kırıklarımı,
Bütün seni bekleyen gözlerimi
Tek bir kelimeye sığdıracağım:
"Hiç…
Ne sen, ne ben,
Ne bu bekleyiş, ne bu yarım kalan hayat.
Sonsuz bir sessizliğin içine düşen
Ve orada bile yankılanmayan…
Bir ‘hiç.’”
Mehmet Bildir
Mehmet BildirKayıt Tarihi : 11.8.2025 17:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!