İstila edilmiş ovan, öz yurdun
Ayaklar altında çakalın, kurdun
Bunca yıl geberip uyudun durdun!
Bu gidişe, yön verelim yön artık!
‘Memleketim gülüstanlık.’ desende
Bahar bitti yaz geldi
Sarı yaprak güz geldi
Gün bitti tepelerden
Çiğ düştü ayaz geldi
Bulutlar saldı suyu
Ayçiçeği şaha gahtı tavada
Pancar ektirmezler sulu ovada
Gücün yetmez mazot denen gavada
Bir tohatta yere serdi dostlarım
Perişan eyledi, şerefsiz, dürzi
"Süt süze;
Yok ki süzgeç süt süze
Çiftlik oldu memleket
Üç beş tane sütsüze..."(*)
------Ozan Arif
Yaşanacak Dünya kaldı mı dostum?
“Paris’te caddeler romantik değil.”
Bunları yazmakta yegâne kasdım
Allah ayan beyan mesaj vermekte;
“Tek hükümran benim! Kulum!” demekte
Geçen yıla bıldır, kin gütme garez
Biçilmiş ekinin sapına firez
Az verene gısnık, ızıcık biraz
Dilin nice söyler Büyük Toraman.
Elemi kasveti defetmek için
Allah’ın lütfudur bize Torunlar.
Sema Betül, Lara, ille de Ecrin
Allah’ın lütfudur bize Torunlar.
Torun sevgisiyle biter sorunlar.
Gidip de gelmeyen canlar
Bir kanatsız kuşa benzer
Sevmek kalbin aynasıdır
Kin beslemek taşa benzer
Döğüşen ne füze, ne tank, tüfektir
Yüreği döğüşen, yüreği Türk’ün
Obası ayakta, Turan ayakta
Otağında dimdik direği Türk’ün
Ermeni’nin dilli düdük çağında
Yıllar boyu kitap yazdım
Dirhem dirhem kuyu kazdım
Bir gün bahar bir gün yazdım
Karakışta gülen var mı?
Nice halım yüzüm gülmez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!