Kadına yüklenen sessiz çığlık Şiiri - Yo ...

Luna Mira
87

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Toplum, kadına “yapma, sus, olur mu öyle şey, sen kadınsın” diyerek onu kalıpların içine hapsetti. Kadın olmanın zarafetini, sabrını ve gücünü görmezden geldi. Oysa kadın, sadece “anne” olduğu için değil, bir insan olduğu için el üstünde tutulmayı hak eder. Çünkü kadın; hayatın mimarı, sabrın öğretmeni ve sevginin en saf hâlidir. Yıllarca kadına biçilen roller “itaat et, sustur, dayan” cümleleriyle şekillendirildi. Bunun sonucunda ise sessiz, içten içe tükenen ama dışarıdan güçlü görünmeye çalışan bir nesil yetişti. Oysa bu baskılar sadece kadınları değil, tüm toplumu zehirliyor. Kadının sesinin kısıldığı bir yerde, toplum da susar. Psikolojik açıdan baktığımızda, sürekli bastırılan ve yargılanan bir kadın kimliği, zamanla özgüvenini kaybeder. Kendini ifade etmeye çekinir, çünkü çocukluğundan beri “kadın susmalı” öğretisiyle büyümüştür. Ancak susmak iyileştirmez, sadece içte biriken acıyı büyütür. Kadınlar sevilmeye, anlaşılmaya ve özgürce var olmaya ihtiyaç duyar. Erkekler ise çoğu zaman toplumun onlara yüklediği “güçlü ol” maskesinin ardında, empatiyi unuturlar. Çünkü çocukluktan itibaren onlara “duygularını gösterme, ağlama, sen erkeksin” denmiştir. Bu yüzden bir kadının hassasiyetini anlamakta zorlanırlar. Kadını anlamak, zayıflık değil; olgunluğun göstergesidir. Gerçek sevgi, birinin hayatını kontrol etmek değil; onun kendi dünyasında var olmasına alan tanımaktır. Kadın bir erkeğe yaslanmak için değil, birlikte yürümek için hayatına birini alır. Bir kadını susturarak değil, anlamaya çalışarak büyütürsünüz. Bu yüzden, kadınlara “dayan” demek yerine, “sen değerlisin” demek gerekir.
Çünkü kadının psikolojik olarak en çok ihtiyaç duyduğu şey, değer görmek ve anlaşılmaktır.
Kadınların sesini kısmak yerine, o sesi dinlemeyi öğrenmeliyiz.
Toplum ancak o zaman iyileşmeye başlar. Unutmayın; kadına değer veren toplum, kendi geleceğine yatırım yapar.
Çünkü bir kadın, sadece kendi hayatını değil, bir nesli şekillendirir. Bir kadın…
Sadece doğduğu için sınırlarla çevrilen, ne giydiğine, nasıl konuştuğuna, nereye gittiğine karışılan bir varlık haline getirildi.
Toplum, kadının sesini kısmayı erdem saydı, onun suskunluğunu “terbiye” sandı.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta